Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve Iş Forumu açılış oturumunda önemli açıklamalarda bulundu.Erdoğan, "Bunlar içten değil, arkadaş canlısı değil. Orayı bile sömürü aracı olarak kullanıyorlar. Kusura bakmayın, böyle yargı olmaz, böyle demokrasi olmaz. Hiç kimse bu adaletsizlikleri görmezden gelmemizi beklemesin. Suriye'deki insani sorumluluk konusunda sınıfta kalanların bize ders vermesine izin vermeyiz." dedi.
"Böyle bir küreselleşme anlayışını, yeni bir esaret düzeni olarak görüyorum"
Bir Takım batılı ülkelerin küreselleşmeyi tek tipleşme olarak algıladığını söyleyen Erdoğan, "Küreselleşme adına tek bir reçetenin, tek bir kalkınma modelinin diğer ülkelere dayatıldığını görüyoruz. Yerel farklılıkları, kültürel özellikleri dikkate almayan bir anlayış baskın. Buna göre ekonominizi büyütmek mi istiyorsunuz? Tek çıkar yol yüksek faizli IMF ve Dünya Bankası Kredileri. Size işsizlik ve enflasyon ile mücadelenin en etkin yolunun faiz arttırmak ile muhtemel olacağını söylerler. Savunma sanayiinde, altyapılar projelerinde, bilişimde size çizilen sınırların ötesine geçmeniz hoş karşılanmaz. Sosyal ve siyasal alanda ise tek bir insan haklarını tanımına, standart bir özgür tanımına yan olmanız gerekli. Buna göre küresel sistemde yer almanın tek yolu mevcut düzeni kayıtsız şartsız kabuldür. Bu dayatmadan sadece Türkiye gibi yükselen güçler değil Afrika, Güney Amerika ve Asyalı dostlar da payını alıyor. Afrikalı kardeşlerimizin öncelikleri, toplumsal hassasiyetleri maalesef dikkate alınmıyor. Açık Konuşmak Gerekirse ben böyle bir küreselleşme anlayışını yeni bir sömürgecilik modeli, çağdaş bir kölelik düzeni olarak görüyorum. Bu yeni kolonyalizm modelinde iki üç yüzyıl önce ellere ve ayaklara vurulan prangalar, hemen ülke ekonomimize, sanayimize, siyasal sistemimize ve zihinlerimize vurulmak isteniyor. Öğrenilmiş çaresizlikler üstünde özgüvenimiz törpüleniyor. ‘Siz bilmezsiniz, siz beceremezsiniz’ deniyor. Kavrayış bu. Mantık bu" şeklinde konuştu.
"Bize mürebbiye edasıyla güzergah çizilmesini kabul etmeyiz"
Türkiye ve Afrika ülkelerinin çağdaş tarihlerinin böyle bir sisteme itirazın tarihi olduğunu savunan Erdoğan, "Bizler ikinci derslik insan olmaya itiraz ettik. Bizler yeryüzünün lanetlileri olmayacağımız tüm dünyaya bildiri ettik. Afrikalılar tıpatıp Türkiyeli kardeşleri gibi özgürlüklerini ihsanla ve lütufla yok, bedelini kanla ödeyerek, dişleri ve tırnakları ile kazandılar. Afrikalı dostlarımız bu günlere Mandela gibi vizyonel liderlerin cesaretleri ile geldiler. Bu kazanımlarımızdan katiyen taviz vermeyiz, vermemeliyiz. Şüphesiz katkılara, yapıcı tenkitlere, hatta en sert eleştirilere de açığız. Ama bize parmak sallayarak, üstenci bir dille, bir mürebbiye edasıyla güzergah çizilmesini de kabul edemeyiz. Belirlenmiş ülkelerin imalatçı konumda olduğu, diğerlerinin sadece tükettiği bir üretim modelini benimsemeyiz" ifadelerini kullandı.
"Böyle haksızlık, böyle çifte standart olmaz"
Batı ülkelerinin Suriye konusunda gösterdikleri tavrı da eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye ve mülteci meselesinde olduğu gibi en temel insan hakları konusunda sınıfta kalanların bize ders vermesine sabır gösteremeyiz. Hem Afrika ülkelerinde ve Ortadoğu’da çatışmaları körükleyecek, hem de sizin politikalarınızın ceremesini çeken mağdurlara kapılarınızı kapatacaksınız. şu anda batının yaptığı bu yok mi? 10 birey alıyor, 50 kişi alıyor, 100 kişi alıyor ve bunun da faturasını kesiyor. Bir taraftan idareli çıkarlarınızda birçok Afrika ülkesinde fakirliği kronik ayla getireceksiniz, diğer yandan fakirlikten kaçan mazlumların Akdeniz’de, Ege’de boğulmalarına ses çıkarmayacaksınız. Ondan sona Aylan bebeği alacaksınız dergilerinizin kapağında resmini kullanacaksınız. Bunların mantığı bu, doğru değiller. Aynı şeyi Ümran bebeğe yapacaksınız. Orayı bile sömürü aracı olarak kullanıyorlar. Kusura bakmayın, böyle haksızlık, böyle çifte standart olmaz. Böyle insan hakları savunuculuğu, böyle demokrasi olmaz. Kimse bu adaletsizlikleri görmezden gelmemizi beklemesin. Biz haklı olduğumuz hususlarda itirazımızı dile getirmeye devam edeceğiz."
Türkiye’nin Afrika kıtasının önceliklerini kendi öncelikleri olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "Afrika’nın sorunlarına en iyi çözümlerin yine Afrikalı kardeşlerimizce geliştirilebileceğine inanıyoruz. Afrikalı kardeşlerimizin yol göstericilere ihtiyacı yok, onların iyi ve kötü günde yanlarında olacak yol arkadaşlarına ihtiyaçları vardır. Afrika açılımını başlattığımız 2005 yılından beri kıtaya bu şekilde bakıyoruz. Bir Afrika atasözünde ‘Bir jurnal yağmur, toprağın derinliklerine nüfuz etmek’ deniyor. Biz de kıta ülkeleri ile hasbi ilişki geliştirmenin, uzun vadeli dostluklar kurmanın ‘kazan-kazan’ temelinde işbirlikleri tesis etme gayretinde olduk. Anlık yok, aralıksız. Kıtanın kapasitesini geliştirerek, gerekli altyapıyı yapı ederek, özellikle gençlerin ve kadınların hayata ümitle bakabilmesi için elimizden gelen bütün desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Ülke olarak Afrika’nın derin irfanından, deneyimlerinden, zorluklara direnme azminden öğrenecek çok şeyimiz olduğunu biliyoruz" dedi.
Afrikalı liderlere FETÖ uyarısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında dünyanın ve Afrika’nın en kayda değer problemlerinden birinin terör olduğunu belirterek, "Terör örgütleri irtibat ve ulaşım imkanlarının da katkısıyla küreselleşiyor, metastaz geçiriyor. Bugün lokal terör örgütlerinden ziyade DEAŞ, EL Kural’ye, FETÖ ve PYD gibi yöresel ve küresel şer şebekelerinden bahsediyoruz. Dünyada hiçbir ülke bu şer odakları tehditlerine aleyhinde bağışıklık kazanmamıştır. Paris’te Brüksel’de, Boston’da meydana gelen terör eylemleri maalesef bu gerçeği bir defa daha ortaya koymuştur. 15 Temmuz gecesi ülkemizin yaşadığı başarısız darbe girişimi de bir yönüyle büyük bir terör eylemidir. 246 vatandaşımız şehadetine neden olan bu terör eyleminin faili ise FETÖ terör örgütüdür. Uzun yıllar legal görünümlü kuruluşlar aşağıda örgütlenen, eğitim öğretim gibi insani destek gibi kavramlar arkasına saklanarak devlete sızan bu yapı, 15 Temmuz gecesi ordu içindeki militanları aracılığı ile kanlı bir darbe girişiminde bulundu. Bu örgütün en yaygın olduğu kıtalardan birisi Afrika kıtasıdır. Afrika kıtası ülkelerinin bu örgüte aleyhinde özenli olması gerekir. Yarın o ülkelerde devlete sızdıkları anda ‘çok geç oldu’ diyebilirsiniz. Biz yaşadığımız için siz kardeşlerimizi uyarıyoruz. Vakit geçmeden diyoruz. Milletimizin demokrasisine, ülkesine sahip çıkması doğru bu ihanet teşebbüsü boş yere çıkarıldı. Dini kavramları kullanarak genç nesilleri robotlaştıran bu örgüt, yalnızca bize yok, varlık gösterdiği bütün ülkelere karşısında büyük tehdittir. 170 ülkede faaliyetimiz var diyor. Yani 170 ülkenin gençlerini zehirleyen, o ülkelerin devlet kademelerine sızma çalışmalarını sürdüren böyle bir terör örgütü" diye konuştu.
"Uluslararası terörle mücadelede, milletlerarası dayanışma şarttır"
FETÖ ile mücadelede Afrika ülkelerinin desteğini de isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"15 Temmuz gecesi yaşanan hadiseler tüm ülkeler için büyük bir uyarı olmuştur. Kimi dostlarımız darbenin hemen arkasında FETÖ’nün kendi ülkelerindeki faaliyetlerine son verme noktasında adımlar atmaya başladılar. Bilhassa bu örgütle mücadelede desteklerinizin sürmesini arzu ediyoruz. FETÖ ile mücadele hepimizin ortak mücadelesidir. Zira milletlerarası terörle mücadelede, milletlerarası dayanışma şarttır. Bu dayanışmayı sağlayamazsak hepimizin için bu tehdit büyük boyutlarda gelişmiş olur. Sizler bu konuda bize takviye ederken, bizler de herhangi bir haylazlık oluşmaması için sizlerin yanında olacağız. Bu terör örgütü ile benzer okullarda okuyan çocukların mağdur olmaması için elimizden geleni yapacağız. Bu amaçla Türkiye Maarif Vakfı’nı kurduk. Vakfımız çoktan kimi ülkelerde okulları devralmaya başladı. Bu işlem önümüzdeki günlerde artarak devam edecek."
Murat Horoz
EmoticonEmoticon