Erdoğan: Bazıları oynanan oyunları görmek istemiyor


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye İnovasyon Haftası Etkinliği’ne katıldı. Konuşmasında kur dalgalanmalarına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bazıları döviz kurunun arkasındaki gerçekleri, oynanan oyunları bakmak istemiyor. Döviz yerine mili paramızı yararlanma kararımız, bir diğer ülkenin ekonomisi aleyhine bir faaliyet değildir. Biz kendi ülkemizle birlikte dünyanın her köşesindeki insanların da rahatlık ve kolaylık içinde yaşamalarını istiyoruz. Bu konuda ben hem tarihten bir hadise nakletmem gerekli. 1970’lerde ABD işsizlik ve hareketsiz istek nedeniyle faizleri yükseltme kararı aldı. Bu karar 1980-85 aralarında doların Yen, Frank ve Sterlin aleyhinde yüzde 50 bedel kazanması ile sonuçlanınca, ülkenin ihracatı çöktü. Idare finans sektörü para kazanmayı sürdürdüğü için bunu önemsemedi, krizden etkilenen imalat şirketleri, çiftçiler ise dış rekabete karşı korunmalarını istek eden kampanyalar başlattı. Ülkenin üretime dayalı küresel şirketleri buna katılınca korumacılık taşıyan yasala kongreden geçmeye başladı. Bu tedbirler dünya ticaretinin daha da daralmasıyla, gelir dengesinin daha da bozulması ile sonuçlandı. Sonunda Amerika, Japonya, İnglitere, Batı Almanya ile bir araya gelerek 1985-87 aralarında Doların Yen karşı yüzde 51 layık kaybetmesinde anlaştılar. Dünya benzer bir durumla karşı karşıya. Biz tüm dünyada hakiki sektörün hasmı olarak gördüğümüz kurun da, faizlerin de yükselmesine karşıyız, Biz yatırım istiyoruz, istihdamın artmasını istiyoruz, üretim istiyoruz” diye konuştu.

“İNOSVAYON, KUYTU BİR AZINLIĞIN REFAHI İÇİN PARADAN PARA KAZANMAYA KARŞIDIR”

Türkiye’nin ticarette kendi milli parasını faydalanma kararı aldığını andıran Erdoğan, “Rusya ile görüştük. Dedik ancak ‘sizden ne alıyorsak ruble ile alalım’. İran ile konuştuk. ‘Sizin paranızla alalım’ dedik. Çin ile benzer şeklide. ‘Siz de bizden ne alıyorsanız Türk Lirası ile alın’ dedik. Mutabık kaldık ve merkez bankalarımıza talimatı verdik. Paradan para kazanan, insanların kahir ekseriyetinin işini kaybetmesi pahasına yapan anlayışı içten bulmuyoruz. İnovasyonu mümkün kılan zihniyetle burada buluşuyoruz. İnosvayon bakimli bir azınlığın refahı için paradan para kazanmaya da, hiçbir şey üretmeden para kazanmaya da karşıdır, karşısında olmalıdır. Bu yöntemle para kazanmak üretimle, üstünlük sağlamakla mümkündür. Açıklanan hesaplı destek paketine göre Türkiye Odalar ve Borsala Birliği (TOBB) ile iki bankamız işbirliği yaparak kobilere düşük faizli kredi verecekler. İşte finansmanda inovasyon budur. Yani gerçek sektörün desteklenmesidir” şeklinde konuştu.

“BİRİLERİ HALA ‘IMF İLE ANLAŞMA YAPIN’ DİYE BAĞIRIYOR”

Türkiye’nin son 3 yılda farkı konulara yönelmeye zorlandığını bildiren Erdoğan, “Faizlerden vadelere, dış ticaretten yatırımlara, mili gelirden ticarete değin her alanda cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığımız 2013-2014 yılları istikrarımızı karşın en büyük saldırıların da başladığı dönmedir. Türkiye belki seyahat olaylarını, FETÖ’nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerini, PKK ve DEAŞ kanlı eylemlerini yaşamış olsaydı bugün fazla öbür bir noktada bulunacaktı. 800 milyon doları aşan ulusal gelirimiz, trilyon dolara dayanmış olacaktı. Düşen petrol fiyatlarının etkisiyle dış ticaret açığımız azalacak, yatırım imkanı artacaktı. Faiz oranları 4.6’ya dek düşmüştü, yüzde 3’lere gerileyecekti. Enflasyon bu rakamın da altına inecekti. Bu verilerin sağladığı güçle Suriye ve Irak’ta daha etkili bir politika izleme imkanına sahip olacaktık. Fakat çok açık, sinsi bir oyunla elimiz kolumuz bağlamaya, bize diz çöktürmeye çalıştılar. Biz IMF borcumuzu sıfırladık, ilişkilerimizde yeni bir döneme girdik. Acilen onlar bizden borç istiyor. Verebiliriz dedik. Bakın nereden nereye geldik. Birileri hala ‘IMF ile uzlaşma yapın, borç alın, hesaplı ve siyasi bakımdan tekrar bu kurumun kontrolüne girin’ diye bağırabiliyor. Bunlar vatana ihanet ediyor. Niye biz IMF’ten borç alacağız. Bizim böyle bir derdimiz yok. Türkiye bundan böyle ayakları üstüne duran bir ülkedir” ifadelerini kulandı.

“BEN BUNA SİYASİ İNOVASYON DİYORUM”

Avrupa ülkelerine karşın eleştirilerini de sürdüren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“NATO‘nun bir komutanı Türkiye’de darbe yapmaya kalkışmaktan görevden alınan, tutuklanan subayların yasını tuttuğunu açıkça söyleyebiliyor. AB bürokratları kendi değerlerine sırtlarını dönme pahasına Türkiye’ye akort vermeye çalışıyor. O Kadar çok yerde diğer ülkeler söz konusu olduğunda asla öne sürülmeyen kriterler, ölçüler, çıtalar, sıra bize geldiğinde aniden ortaya konuluyor. Türkiye’nin geldiği noktadan ve ulaşmak istediği yerden rahatsız olanlar bu duygularını saklayamıyorlar. Biz ne olup bittiğini iyi biliyoruz. Bu meselelerle uğraşırken, daha önceki başarılarımızı nasıl elde ettiğimiz unutmuş değiliz. Hem krizle çaba edecek, ayrıca kalkınmamızı sürdürecek, hedeflerimize yürüyüşümüzü kesintiye uğratmayacak bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Gençler ben buna siyasi inovasyon diyorum. Milletimizle birlikte üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele olmadığını geçtiğimiz 14 yılda ortaya koyduk. Komşumuz Avrupa Kalkınma Bankası ve çevresinde 400 milyar avro takviye aldı. Düşünebiliyor musun. Biz hamdolsun o kadar bir kapı çalmadık, böyle bir duruma da düşmedik. İnşallah bugünkü sorunlarımız da aynı şekilde çözeceğiz. Insanlar yastığın altındakini Türk Lira’sına dönüştürmek suretiyle ‘ben nasıl 15 Temmuz’da meydanlara çıktıysam bugün de kendi param için her şeyimi seferber ediyorum’ diyor. Bu millet büyük bir ahali”

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Paylaş

Benzer Yayınlar