Başbakan Binali Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesi 2016-2017 akademik yılı açılış törenine katıldı. Başbakan Binali Yıldırım’a eşi Seniha Yıldırım, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ulusal Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Yiyecek, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik eşlik etti.
Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törende açılış konuşmasını yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kasman ülke olarak sıkıntılı bir sürecin geride kaldığını ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti, ‘Ya istiklal ya ölüm’ özgürlük zaferinin taçlanmasıyla kurulmuştur. Tarih boyunca bağımsızlığa sahip çıkan bu halk, bugün de demokrasisine ve vatanına sahip çıkmıştır” dedi. Kasman, Dokuz Eylül Üniversitesi’ne sızmış FETÖ ile ilişiği yer alan tehdit unsurlarına karşısında da tedbir alındığını dile getirdi.
Akademik yılın uğurlu olmasını dileyen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Eğitim kalkınmanın temelidir. Sürdürülebilir kalkınma için adil nitelikli eğitim tahsis etmek bakanlığımızın görevidir. Eğitim yoluyla temel becerileri öğrencilerimize kazandırarak bilimsel ve modern eğitim vermeyi amaçlıyoruz. İstiyoruz ama ulusal değerlere, bilime sahip olacak öğrenciler olsun. Zamanı geldiğinde söz konusu vatandaşa gerisi teferruat diyebilecek vatanı, milleti koruyabilecek şuurda olacak öğrenciler olsun. Üretim ile eğitimi buluşturmak istiyoruz. Engellilerin eğitimi almada önündeki engelleri uyandırmak istiyoruz” dedi.
“İkili eğitimi 2019’a değin bitireceğiz”
Türkiye’nin eğitime büyük tartı verdiğini anlatan Yılmaz, önümüzdeki günlerde Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’nu ve Yüksek Öğretim Tasarlama Kurulu kuracaklarını söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2002 yılında 451 bin öğrenciye eğitim kredisi verirken, acilen her isteyene veriyoruz. Üniversitelerimizin sadece sayısının artmasını yok nitelikli eğitim vermelerini istiyoruz. Orta ve ilköğretimde de büyük gelişmeler sağladık, derslik sayısı arttı. Geçen yıldan bu yanlamasına 20 bin derslik yaptık. İkili eğitimi 2019 sonuna kadar bitireceğiz. Daha yapacak fazla işimiz var, daha aydınlık günler yaşayacağız. Hiç şüphesiz ki yarınımız bugünden daha aydınlık olacaktır.”
Dokuz Eylül’ün İzmir için çok şey ifade ettiğini, İzmir’in düşman işgalinde kurtuluş olduğunu bildiren Şimşek, “9 Eylül bununla beraber Türkiye’nin kurtuluşunu zaferle sonuçlandırdığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu bildiri ettiği gündür. Dokuz Eylül Üniversitesi de İzmir’in, Ege’nin, Türkiye’nin takdirini kazanmış manâlı üniversitelerimizdendir. Kurulu çok eski yok 1982. Kısa tarihine rağmen çok büyük mesafe kat etti. Üniversiteye katkısı olup aramızda olmayan herkese teşekkür ediyorum ” dedi.
“Bütçede milli savunma yerine derhal milli eğitim liste başı”
Eğitim bütçesini geçen 14 sene içerisinde 10 kat arttırdıklarını ifade eden Başbakan Şimşek, şunları söyledi:
“Bu ne kavrayış geliyor. 2003’te ulusal savunma liste başıydı, şu anda milli eğitim liste başında yer alıyor. Bu demektir ancak geleceğe yatırım tanka topa yatırımdan fazla daha kayda değer. Çünkü inşaat yaparsınız, farika yaparsınız bunların ömrü var. Fakat eğitime yapılan yatırım nesilde nesle devam edecek. Kavgalar, gürültüler, terör, huzursuzlukların kaynağında eğitim yetersizliği var. İnsanların zehirli fikirlerle yönlendirilmesi var. 15 Temmuz’da yaşanan küresel darbe girişiminin ardındaki da bu var. Maalesef insanların duyduklarını kullanarak, sömürerek insanlığın başına bela olacak terör örgütü oluştu. Yıllar sürdü. Birden bire olmadı. Nasıl bu ülkü geldi. Çünkü iki taraflı değerlerimiz kullandılar. Ne var iyilik yapıyoruz, yoksullara yardım ediyoruz diye insanların hepimizin alıngan olduğu yardımseverlik duygularını sömürerek maalesef işin sonunda amacın bu olmadığını, amacın adalet etmeden, ter dökmeden, milletten destek istemden, milletin silahıyla, topuyla, tankıyla milletin evlatlarının üzerine kurşun saldırarak devleti ele geçirmeye çalıştılar.”
“Bu halk kendine yakışanı yaptı”
15 Temmuz gecesi İstanbul’daki evinde olduğunu anlatan Başbakan Şimşek, “Şaka mı diye sordum. O arada büyük torunum, ‘Bu askerler bizim yok mi niye insanları öldürüyorlar.! 11 yaşındaki bir çocuğun muhakemesi o asker üniforması giymiş alçaklarda bile yok. Bu vatandaş varını yoğunu vererek, adlığı silahı, uçağı siz bu milletin üzerine merhametsizce sürerseniz bu halk müziği gereğini yapar. 15 Temmuz’da bu ırk siyasi tercihini bir kenara bırakarak ay yıldızlı bayrağıyla meydanlara koştu. Çünkü mesele memleket meselesiydi. Bu büyük halk müziği bir kez daha ne kadar asil, ne değin bağımsızlığına düşkün olduğunu belirten bu insanlar kendine yakışanı yaptı. Ve bu alçaklara unutamayacakları bir ders verdi” ifadelerini kullandı.
“Anadolu daima çatışmanın merkezinde olmuş”
Türkiye’nin tarih her tarafında zorlama bir coğrafyada olduğunu belriten Yıldırm, “Tekrar Tekrar medeniyetlerin geçiş yolu olmuş. Ipekli yolları, kral yolları yıllarca ticaret doğudan batıya içten gitmiş. Batıda zenginlikler oluşmuş. Sonradan vakit değişmiş o yollardan batıdan doğuya göçler başlamış. Her dönemin kendine has özellikleri var. Ama Türkiye zaman zaman buluşmanın ara sıra da çatışmanın merkezinde olmaya devam etmiş. Dün de böyle bugün de böyle gelecekte de böyle. Bu coğrafyada ayakta kalmamız için fazla zinde olmamız lazım aıl, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız birlikte Türkiye olacağız. Şunu katiyen unutmayalım. Farklılıklarımız elbette var, kimi esmer, kimimiz beyaz tenli, kimin gözü ela, kiminin kara. Farklılıklarımız şüphesiz zenginliğimiz. Fakat bambaşka olmayan bir şey var. Hepimizin gözünden akan damlaların rengi defalarca aynı. Onun için acılarımız azaltıp, başarıları çoğaltacağız. Bunun yolu empatiden geçiyor. Birbirimiz hakkında olumlu düşüneceğiz. Seveceğiz, karşılıksız seveceğiz. Bayrağımız bizi birleştiren en büyük değer olacak, vatanımız, millet olma şuurumuz bizi birleştiren en büyük değerinde olacak. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının biz bıraktığı Türkiye bizim birleştirici özelliğimiz olacak” dedi.
“Adını koyarsanız terör örgütüne tedbir alırsınız”
Türkiye’yi bölmeye çalışan bölücü terör örgütü PKK’ın 80’li yıllardan bu yana var olduğuna muhabere eden Başbakan Binali Şimşek, şöyle konuştu:
“Bölücü terör örgütü erken zamanda silahı alıp meydana çıkıp bu ülkenin enerjisini tüketmiştir. Ama FETÖ birikimini yaptı, kendini gizleyerek 40 yıl çalıştı bekledi ve bir gün pat diye çıktı. Bize diyorlar fakat niye tedbir almadınız? Bir terör örgütüne aleyhinde önlem nasıl alınır. Eğer silah çekerse, huzursuzluk çıkarırsa yani adını koyarsanız terör örgütüne önlem alırınız. Peki en üst düzey komutan yanına taşıdığı özel kalemi, az kalsın nefes alışını verişini hisseden, tekrar tekrar yanında olan adam bir gün ‘Komutanım buraya dek sizi tutukluyoruz’ derse ne yaparsınız. Lütfen nasıl bir örgütten bahsettiğimi anlayın. Kapalı, transparan olmayan, ilişkileri net olmayan, gaye uğruna her şeyi mübah sayan hain bir örgütten bahsediyoruz. ara sıra sizinle omuz omuza namaz kılar, diğer yerde diğer kılıkta görebilirsiniz. Bunun insanlıkla, islamla hiçbir şeyle alakası yok. Bu örgüt, bölücü terör örgütü ve bütün şer odaklarıyla var gücümüzle uğraş etmeye devam edeceğiz.”
“O üstteki akıl karşımıza çıkmıyor, bunları oynatıyor”
Türkiye’yi hedef bölge tüm terör örgütlerinin ardından diğer bir akıl olduğuna işaret eden Yıldırım, “O üst düşünce karşımıza çıkmıyor, bunları Karagöz Hacivat gibi oynatıyor. Bakın bölücü terörle, FETÖ 15 Temmuz’dan önce bir araya geldiler. Darbe başarıyla sonuçlanacağında zerre tereddüt yoktu. Çünkü kaleyi dürüst fethettiklerini sanıyorlardı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Her şey ellerine, hava kuvvetleri, özel kuvvetler, yargıda, meslek alanlarında, STK’larda her alanda müthiş bir yol aldıklarını düşünüyor. Düdüğü çalalım ve ihtilali yapalım’ hesap bu. Çıktılar meydana halkı unuttular halkı. Halkın gücü tankın günü yenmiştir. Bu millet bir defa daha ecdadından aldığı bu bayrağı daha da yükseklere çıkararak dalgalanmıştır. Bir defa daha böyle bir milletin bir evladı olduğumdan dolayı bahtiyar ve gururluyum. Kimse milletinden katiyen mahcubiyet duymasın. Böyle bir insanlar tarihte yok. Tankın altına yatan, helikopterden gelen mermilere göğsünü açan, ölümle dalga geçen. Bayrak içi vatan için gözünü kırpmadan ölen o 240 kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize uzun şanslı ömürler diliyorum. Onlar bu ülkenin teminatı, tapu senedidir” ifadelerini kullandı.
“Bu mücadeleye asla son verilmeyecek”
14 yıl boyunca Türkiye’de kayda değer yatırımlar yaptıklarını belirten Yıldırım, yöresel kalkınmışlık farklarını ortadan kaldırdıklarını, doğu ile batı arasındaki uçurumu azalttıklarını söyledi. Yıldırım, şunları söyledi:
“2002’de bölücü terörle mücadelenin yapıldığı 23 ilimizin toplam nüfusumuzun kişi başına geliri 750 dolardı. Türkiye’nin ortalaması 3 bin 200 dolar. 4,5 kat ayrım var. Bu 23 ilimizdeki milli kazanç acilen ise 5 bin 700 dolara çıktı ve 8 kat artmıştı. Bu farkları azaltmamız lüzumlu. Kardeşliğimiz, birliğimiz geliştirmenin yolu vatandaşlarımız nerede yaşarsa yaşasın aynı hizmeti devretmek lüzumlu. İzmir’de de havaalanı var, Yüksekova’da da var. Neye karşın yaptık biz orayı. Yüksekova Havalimanı yaparken 99 defa PKK terör örgütü şantiyeyi basıp makineleri yaktı. Bittikten sonra bu PKK’nın siyasi uzantıları birincil onlar kullandı. Böyle şey olur mu? Niye engellemeye çalışıyor. Dağa adam götüremiyor. Millet uyanmasın. Meslek değil, fabrika yok, yol değil bunları kullanarak bölücü terör örgütüne kaynak sağlayacak. Bu malzemeleri elinden alınca hırçınlaşıyor. Nerede olursa olsun bu alçakların bütün bu faaliyetleri sona erinceye kadar, her bir vatandaşımızı yurdun her köşesinde kuytu yaşayacağı etraf olana kadar bu mücadeleye asla ve asla son verilmeyecektir. Aynı şekilde bu alçak FETÖ terör örgütüne de aynı kararlılıkla mücadelemiz sürecek.”
“Belli Başlı mağdur millettir, zamanımı avukatlığa soyunmak”
FETÖ ile ilişiği bulunanların tespit edilmesinde mağduriyetler yaşandığına dair söylemlere de dikkat çeken Binali Şimşek, “Bu darbeyi yapanlar mağdur da bu darbede geleceği karartılmaya çalışan ırk mağdur değil mi. Asıl mağdur millettir. Milletin psikolojisi bozuldu. Ülkenin bütün değerlerini yerle bir ettiler. Dünyaya karşı görünümü ne ülkü getirdiler. Bunların sorumlularından hesap sorulmayacak mı? Zamanı mı bunların avukatlığına soyunmak. Yeni bir darbe arayışına onları sokmak bu ülkeye hizmet değil, vatanseverlik hiç değil. Bu konuda halk kurumlarımız, yargı, ordu, polis devletin temel kurumları içinde bu örgüt mensupları birere birer ayrılacak. Hiç endişeniz olmanız, kurunun yanında yaş yanmamsı için maksimum gayret gösteriyoruz. Hedef suçlunun suçsuzla aynı muameleyi görmemesidir. Husumetlerimiz varsa, rakip olmuşsak aman fırsat elime geçti bende e bunları FETÖ sepetine koyayım, bu vesileyle halledeyim diye bir şey yaparsanız, bunun çok büyük bedeeli olur. Sadece vicdani yok yasal bedeli olur. Itinalı davranacağız. İntikam ve merhamet duygusu ile değil adaletle davranacağız” diye konuştu.
“AB ülkeleri küçük işleri büyütüp arıza yapalar”
Her Tarafta OHAL bildiri edilmesine tepki gösterenleri e eleştiren Başbakan Yıldırım, “Bize tavsiye etmeye çalışanlar var. Niye OHAL duyuru ediyorsunuz? Biz OHAL’i kendimize yaptık. Yurttaş bir gece OHAL yaşadı. Çıktı işi bitirdi, sonra yoluna devam etti. Ama bizim bu hasarı mutlaka tamir etmemiz lazım. Fransa’da bir terör saldırısı oldu hala OHAL devam ediyor. Bize ileri geri söz edenler orayı görmüyor. Bunların adetidir çifte standart. Bu Avrupa ülkelerinin kendilerini üstün görme hastalıkları var. Başkalarındaki küçük işleri büyütüp arıza yaparlar. Mülteciler konusunda ‘Türkiye aferin güzel yapıyor’ diyorlar. E gelin tartma paylaşın. Yok. Lakin biz evelallah hepsinin üstesinden geliriz. İhtiyacımız kardeşliğimiz, birliğimizi sağlam tutacağız. Kendi içimizde herhangi bir zafiyete düşmezsek bize kimse bir şey yapamaz. Bunu gördük. 15 Temmuz bunun şahididir.”
Yatırımlar devam ediyor
Başbakan Binali Şimşek Türkiye’de yatırımların devam ettiğini ve dünyanın hiçbir yerinde yapılmayan yolların kriz zamanında Türkiye’de yapıldığını söyledi. İzmir’de de yapılan yatırımlardan bahseden Yıldırım, Adnan Menderes Havaalanı İç hatlar Terminali’ni bugüne dek 25 milyon yolcunun taşındığını söyledi.
İzmir’de projelerinin devam ettiğini kaydeden Şimşek, Büyük Körfez Projesi’nde çed sürecinin tamamlandığını ve çalışmaların yapıldığını belirterek, “Sadece İstanbul’un gerdanlığı olmayacak İzmir’in de gerdanlığı olacak” dedi.
Başbakan Yıldırım, konuşmaların ardındaki 15 Temmuz gazisi bir kişiye plaket takdim etti.
Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri
EmoticonEmoticon