Cumhurbaşkanı Erdoğan son noktayı koydu!


Kılıçarslan Kent Meydanı’nda düzenlenen toplu başlangıç ve esas atma törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Yeniden Yapılanma Bakanı Lütfi Elvan, eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, milletvekilleri, Konya Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve binlerce yurttaş katıldı.

Törende bir selam konuşması yapan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, “Sayın Cumhurbaşkanım önünüze engeller çıkardılar. En son 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Lakin her türlü engele ihanete karşın dimdik durdunuz ve derhal hamdolsun Konya meydanında Konyalı hemşehrilerimizle buluşmuş oldunuz” dedi. 

Başkan Akyürek, açılışı yapılacak ve temeli atılacak olan yatırımlarla ilgili bilgiler verdi. Konya Valisi Yakup Canbolat ise, Konya'nın son 13 yıl içerisinde büyük bir atılım içerisine girdiğini belirterek, açılışı yapılacak ve temeli atılacak yatırımların uğurlu olmasını diledi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, “Sayın Cumhurbaşkanım, Konya’yı daha önce ziyaret ettiğinizde sizi Başbakan olarak karşıladık, Cumhurbaşkanı olarak uğurladık. Defalarca sizin arkanızda olduk ve ardına kadar olacağız. Hiç kimse şüphe etmesin PKK’yı da, FETÖ’yü DEAŞ’ı da ve bu ülkeye yönelen her türlü tehdidi bertaraf edecek kudret bizde mevcuttur. İçerde ve açık havada hiç kimse Türkiye’nin zaafa düştüğünü zannetmesin. Irak Başbakanı İbadi’ye bir kez daha seslenmek istiyorum: Bilinsin fakat Türkiye ve Irak tekrar tekrar dosttur. Siz Aralık 2014 davetli olarak Türkiye’ye geldiğinizde Türkiye’de ve Irak’ta terör örgütlerine aleyhinde birlikte hareket etme kararı almıştık” dedi.

“15 Temmuz Türkiye’yi bir vagon olarak bakmak ve kullanmak isteyenlerin bir operasyonudur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar 30 kez Konya’yı ziyaret ettiğini belirterek, “Konya’yla ayrılığımız bu sefer birazcık uzun sürdü. Yaklaşık 10 aydır sizlerle hasret gideremedik. Konya 15 Temmuz’da hakkın yanındaki sağlam duruşunu bir kez daha gösterdi. Konya’ya geldik. Toplu açılış törenleri bizim hizmet anlayışımızın az kalsın bir alameti farikası haline gelmiştir. 2 milyar liralık bir eser hizmetle buluşuyor. Bu söz ola beri gele olmaz, bu yürek işidir. 15 Temmuz niye oldu? 15 Temmuz işte bu yatırımı hazmedemeyenlerin bir operasyonuydu. 15 Temmuz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine hariç tutmak istemeyenlerin operasyonudur. 15 Temmuz Türkiye’yi bir vagon olarak bakmak ve uygulamak isteyenlerin bir operasyonudur. Kiminle vurdular bizi; bizim uçaklarımızla, bizim helikopterimizle, bizim silahlarımızla. 241 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz var. Şehitler başımızın üstünde. İşte o akşam o bombaları yağdıranlar zannetmişlerdi ancak biz güçlüyüz. F-16’lar, helikopterlerden yağan bombalar, tanklar, silahlar güçlü. Bilmiyorlardı oysa yeryüzünde güç Allah’ın halifesi olan insandadır. Yeter ancak o ırk şahadet makamına dürüst yürüsün. Bu halk müziği doğrusu aziz bir millettir. Biz milletimizle iftihar ediyoruz, kibir duyuyoruz. Sizler uçakları da, tankları da susturdunuz ve sonunda 15 Temmuz’un galibi bu aziz insanlar, Türk milleti oldu. Kardeşlerim, duracak mıyız, durmayacağız, yola aynı şekilde devam edeceğiz. Kararlıyız, ne zamana kadar kıyamete kadar bu kararlılığımız devam edecektir. Hemen konuşuyorlar. Birinci darbe 17-25 Aralık’mış, ikinci darbe 15 Temmuz atlatılmış, hemen üçüncü darbe gelecekmiş. Şair ne diyor, ‘yürüyeceksin ırk yürüyecek arkandan’. 15 Temmuz bunun en hoş ifadesi oldu. Birileri ne dediler Almanya’ya iltica, İtalya’ya iltica etti. Bilmiyorlardı oysa eğer lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır. Ve meydanlara dediğimizde, ölümüne dediğimizde benim aziz milletim 81 vilayette meydanlara yürüdü. Lakin bu Konya bir diğer. Elektrik kesiliyor yeniden meydana, su kesiliyor yine meydana. Komut bekleyin biz biliyoruz Konya’nın yüreğinin nasıl olduğunu, cümbür cemaat meydana dendiğinde tekrar koşarız” dedi.

“Ortaya çıkan değişkenlik döneminde kimlerin nasıl pozisyon aldığını unutmadık yok mi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ezan okunmaya başlaması üzerine konuşmasına ara verdi. sonradan vatandaşların “Vur vur inlesin Pensilvanya dinlesin” sloganları aralarında konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yalnızca bizim ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002’den bu yana yaşadığımız badireleri şöyle bir gözden geçirelim. Nice karanlık olaylar arka arkaya geldi. Davos’u hatırlarsınız yok mi? One minute olayı, Mavi Marmara gemisinin saldırıya uğraması. sonradan Türk Silahlı Kuvvetleri, CHP ve MHP’yi tasarı etme operasyonları. 7 Şubat MITOS krizi ile yapılan kuşatma ile açıkçası bir mücadele yürütüyor fakat bunu açıklayamıyorduk. 2013 yılına geldiğimizde önce Gezi olayları, 17-25 Aralık hak emniyet darbe girişimi ile her şey biraz daha netleşmeye başlamıştı. 2014 mahalli seçimleri, Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı, 2015’de 7 Haziran ve Kasım’daki seçimler. Ortaya meydana çıkan kesin olmama döneminde kimlerin nasıl pozisyon aldığını unutmadık değil mi? Bölücü örgütün bir izahı olmayan bir şekilde çukur hendek eylemleriyle nasıl saldırdığını, Diyarbakır’daki Yasin Börü’yü nasıl şehit ettiklerini unutmadık yok mi? Ülkemizde kanlı eylemlere başlayan DEAŞ da bu kervana katıldı. Canlı bomba saldırısı, düğündeki şehitlerimiz. O güne kadar sustuk, sabrettik, gerisinde Cerablus’a ılımlı muhaliflerle birlikte girdik. acilen Cerablus halkı yerleşmeye başladı. şimdi Rai’den güneye içten ilerliyoruz” dedi.

“Koalisyon güçleri neden PYD ile YPG ile hareket ediyor bunu anlamakta zorlanıyoruz”
“Bu milletin güvenlik güçlerini de herkes bilecek, kimdir bilecek” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Koalisyon güçleri acilen bizimle beraber hareket ediyor. Koalisyon güçleri niçin PYD ile YPG ile hareket ediyor bunu anlamakta zorlanıyoruz. 63 ülke koalisyon güçlerinin içinde. Hele NATO ülkeleri var, onların stratejik ortağı biziz. acilen teröristleri eğitenleri anlamakta zorlanıyoruz. Koalisyon güçlerinin içinde yer alanlar lütfen siz DEAŞ ile mücadeleyi PYD ile YPG ile değil, gelin 63 ülke bu DEAŞ’ı halledemiyorsa yöneticiler olarak biz bu işi bırakalım. Kimmiş bu YPG, PYD. Ama oyun başka, burada bir tuzak var. Oyun bizim üzerimizde oynanıyor. Kusura bakmasınlar biz bu oyuna ne Suriye’de, ne Irak’ta prim vermeyeceğiz. Siz bize bu yetkiyi verdiğiniz sürece biz bunlara prim vermeyeceğiz. Bakın ne diyorlar; Biz PYD ve YPG’ye silah desteğini vermeye devam edeceğiz. Nerede diyorlar Amerika’daki tercih kampanyalarında diyorlar. Yazıklar olsun. Senin de NATO’daki ortağın PYD mi, YPG mi, Türkiye mi? Eğer Türkiye ise bizimle oturacaksınız, işbirliği yapıp gereğini yapacağız” biçiminde konuştu.

“Her terör örgütünden her türlü ihaneti ve kahpeliği bekliyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her terör örgütünden her türlü ihaneti ve kahpeliği beklediklerini ve ona göre de hazırlık yapmaya çalıştıklarını ifade ederek, “15 Temmuz darbe girişimi oysa iradesini bir şarlatana teslim etmiş olanların yapabileceği bir ihanettir. Allah bize düşünce verdi. İşte bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz’dan daha sonra hakiki anlamda pişmanlık duyan pek eksik kişi olduğunu görüyoruz. Ne diyordum, ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet.’ Ama bir şey daha diyordum, inlerine gireceğiz inlerine. Girdik lakin bitmedi devam ediyor. Kaçacak delik arayacaklar. Şu Anda yeni uygulamalar geliyor. Yakında bunları da göreceksiniz. Biz biliyoruz oysa FETÖ PKK’dan daha tehlikelidir. Bunların gözleri var görmüyor, duymuyor, kalpler mühürlü. Kendileri bilirler. Insanlar ve devlet olarak bu örgütüne bakışımız da, MGK’da aldığımız kararla PKK’ya, DEAŞ’a bakışımız da budur. Kendi itikadi sapkınlıkları kendilerini ilgilendirir. Devletimizin şefkat kolları da herkes açıktır. Gelsinler bildiklerini anlatsınlar, pişmanlıklarını dile getirsinler, hukuk onlara rahatlık sağlar. Marmaris’te bu kardeşinizi, eşimi, damadımı almaya gelenler, bunlar yakalandıklarında güvenlik güçlerimizi bunları öldürdü mü? Hayır, aldı adalete teslim etti” dedi.

“Ülkemizin düşmanı kim varsa kökünü kurutmadan bu mücadele bitmeyecek”
Halkın idam talepleriyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim bu haklı bir taleptir. Batı ne derse desin beni ilgilendirmiyor, beni milletim ilgilendiriyor. Dünyanın büyük bir çoğunluğunda idam var mı, var. Bunun kararını neresi verir, parlamento verir. Parlamento nasıl idamı kaldırdıysa, kararını vermelidir. İcra gereğini yapmalıdır. Bana gelirse ben onaylarım. Ben 241 şehidimizi, terörde Mehmetlerimizi şehit eden katilleri unutamam. Onlar bunun bedelini ödemelidir. Bunların affetme yetkisi bize ait değildir, onların annelerine, babalarına aittir. Bu konuda biz konuşamayız, Batı konuşamaz. Yasalarımız yetkiyi parlamentoya vermiş. Bazılara diyor ancak 15 Temmuz’un peşinde yapılan operasyonlarda geniş çerçeveli hareket ediliyormuş. Kusura bakmasınlar kimse mağdur edebiyatı yapmasın. Belli Başlı mağdurlar 241 şehidimizin, 2 bin 194 gazimizin yakınları. Katillerin yakınları mı mağdur. Bu ne mantık. Böyle şey olabilir mi? acilen yapılan işlemler 15 Temmuz gibi bir ihanet karşı yapılanların asgarisidir. Türkiye adalet terazisini gözeten bir ülkedir. Cezaevlerindeki gaddarlık iddiaları yalandır. Biz, ola ki darbe başarılı olsaydı FETÖ mensuplarının bize ve milletimize neler yapacaklarını çok iyi biliyoruz. Mahkemede hesap saptamak üzere tutuklanmış çok mu? Görevden almalar, temizlik durum. Esas bu darbenin hesabını hakkıyla sormamak milletime ihanet olur. Ülkemizin düşmanı kim varsa kökünü kurutmadan bu uğraş bitmeyecek. Tek ahali, tek sancak, tek vatan, tek devlet bunu unutmayacağız. Varsa diğer iddiası olan, diğer niyeti olan, yiğitçe ortaya çıksın kozlarımızı paylaşalım. Terör örgütlerini maşa olarak kullanarak üzerimize gelenler bilsinler ama bu maşalar eninde sonunda kendilerini yakıt. Bu bir korkutma yok, sadece bir ikazdır. Çünkü biz 1984 yılından beri sürekli olarak yaşadığımız terör meselesini biliyoruz. Bunun için terör örgütleri üzerinden bölgemizi bitmiş yapılandırmak isteyenleri ikaz ediyoruz. Her kim FETÖ’yü kucağında taşıyorsa bu örgütün eninde sonunda zehrini oraya akıtacağını çok iyi bilmelidir. Her kim PKK’yı kucağında taşıyorsa bu örgütün bir gün orada da patlayacağını bilmelidirler. Her kim DEAŞ’ı el aşağıda destekliyorsa bu örgütün mutlaka kendi başlarına da musallat olacağını bilmelidirler. Bizim bütün terör örgütlerinin tamamını da reddetmemizin ardından işte bu 35 takvim deneyim yatmaktadır" dedi.

"Bizi Başika’ya misafir etme ettiniz, derhal çıkın diyorsunuz, kusura bakma"
Türkiye’nin kimsenin toprağında, kimsenin egemenliğinde gözü olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
"Biz, bölgemizdeki kardeşlerimizin geleceğini teminat altına almak için bugünden yapmamız gerekenleri yapıyoruz. Bugün Suriye’de, Irak’ta terör örgütlerinin karşısına dikilmez isek, bölgeyle ilgili hesapları bozmazsak yarın bunun bedelini her zaman birlikte ödeyeceğimizi mükemmel biliyoruz. Bazıları diyor fakat Başika’dan çıkın, çekilin. Biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya oraya gelmedik fakat. Başika’ya bizi gösteri eden sizsiniz. Bizi Başika’ya misafir etme ettiniz, acilen çıkın diyorsunuz. Kusura bakma, orada benim soydaşlarım, Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerim var, bize, gelin asistan olun diyorlar. Sayın İbadi, demin Sayın Davutoğlu söyledi, bizi ziyarete geldiğinde şahsen kendisi talebini yaptı, onun üzerine biz de oraya gittik. Acilen oradan çekilmek, kusura bakma. hemen koalisyon güçlerine biz talebimiz, arkadaşlarımız bugün yarın iletecekler. Biz Irak’ta Irak’ın birliği beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri Türkiye’yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer, o da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir, bunu böyle bilsinler. Kimse bizi içişlerine karışmakla suçlama etmesin. Biz yalnızca kendi vatanımızın, kendi milletimizin geleceğini güvence altına almaya çalışıyoruz. Bu mücadele bölgedeki tüm kardeşlerimizin güvenliğinin saklanması anlamına geliyor. Şu bir gerçektir. Türkiye güvendeyse bölgedeki cümbür cemaat için bir umut vardır. Yaşadıklarımızdan ders alarak daha güçlü, daha büyük bir Türkiye için hedeflemek ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlenen herkesin boynunun borcudur.”

"Milletim başkanlık sistemi diyor"
"Türkiye’nin son 14 yılı demokrasiden ekonomiye güvenlikten adalete değin her alanda fazla zengin tecrübelere sahip olduğumuz bir dönem olmuştur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her şeyden önce cumhuriyet tarihimizin en uzun kararlılık ve güven ortamını yaşadık. Ne darbe teşebbüsleri, ne vesayet girişimleri, ne terör saldırıları, ne küresel krizler bu ortamı bozmaya yetmemiştir. Fiili bir durumla karşısında karşıyayız. Bu durumun zemini 2007 yılında cumhurbaşkanını aracısız halkın seçmesini öngören tüzük değişikliğiyle oluşturuldu. Acilen milletim ne diyor, yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda milletim Başkanlık sistemi diyor. Milletim diyor, ben de diyorum oysa parlamentodaki siyasi partilerimize, ‘Bağımsızlık kayıtsız şartsız milletin değil mi? Gelin millete götürün, eğer milletim bu işe evet diyorsa uğurlu olsun diyelim ve başkanlık sistemine adımı atalım. Sorun şahsımdan yok, şahsımın idare anlayışından kaynaklanıyor. İstiyorum ama patinaj yapmayalım şipşak yola devam edelim. Çünkü yapacağımız çok iş var. Onun için de ve milletin meseleleri konusunda aktif bir rol oynamaya mecburuz onun için de çabucak adım atmamız gerekli. Bundan Böyle siyaset kurumunun millete verilmiş sözlerden de hareketle bu verilen sözü gerçekleştirmek görevidir diye düşünüyorum. Onun için bir sonraki seçim de milletin karşısına siyasi partiler çıktığında, yaptıklarının ve yapamadıklarının hesabını tahsis etmek mecburiyetindedir. Ben milletime verdiğim sözlerimi yerine getiriyorum, getirmeye de devam edeceğim. 2007’de hukuken, 2014’den itibaren gerçekte, bizatihi kendisi siyasi konumda olan cumhurbaşkanlığı uygulaması sistemin restorasyonunu zorunlu hale getiriyor. Özellikle 2011 yılından itibaren bu sorunun çözümünü de taşıyan yeni bir anayasa yapılmasını savunuyoruz. Siyaset kurumunun yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda inisiyatif alması partilerimizi zayıflatmaz tersine baskı kazandırır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının arkasında çeşitli yatırımların toplu başlangıç ve temel atmasını gerçekleştirdi. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Paylaş

Benzer Yayınlar