Cumhurbaşkanı Erdoğan: Asla geçit vermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Asla geçit vermeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İzmir’deki terör saldırısına ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, "İzmir’deki terör saldırısını kınıyor; büyük bir faciayı önleyen şehit polisimize ve hayatını kaybeden katibimize Allah’tan rahmet diliyorum. Terörün milletimizi korkutma, devleti yıldırma ve toplumu kutuplaştırma girişimlerine asla geçit vermeyeceğiz. Bu hain saldırılar, güvenlik güçlerimizin kararlılığını, milletimizin birlik ve beraberliğini daha da pekiştirmektedir. Ülkemizin ve milletimizin huzuruna kasteden bu menfur saldırıyı tekrar kınıyor, yaralanan vatandaşlarımıza da Allah’tan acil şifa diliyorum" dedi.

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Başbakan Yıldırımdan İzmir saldırısı açıklaması

Başbakan Yıldırımdan İzmir saldırısı açıklaması

Başbakan Binali Yıldırım, İzmir’de meydana gelen terör saldırısını kınayan mesaj yayımladı. Saldırıda şehit olan Polis Fethi Sekin’in büyük bir felaketin önüne geçtiğini kaydeden Yıldırım, “İstiklal ruhumuzun sembol şehirlerinden İzmir’de, toplumsal barış ve huzurumuzu hedef alarak gerçekleştirilen bu menfur saldırıyı lanetliyor, şiddetle kınıyorum. Bu saldırıda, canını hiç düşünmeden feda ederek şehit olan kahraman polisimiz Fethi Sekin çok daha büyük bir felaketin yaşanmasını engellemiştir. Ülkemiz; birlik, beraberlik ve kesin bir inançla bu zor günleri atlatacaktır. Terör belası, devleti ile omuz omuza vermiş aziz milletimizin sinesinde yok olup gidecektir. Bölünmeyeceğimiz ve boyun eğmeyeceğimiz alçak terör odaklarınca bilinmelidir. İzmir, istiklal mücadelemizde düşmanın denize döküldüğü yerdir. Tüm inancımla ifade ediyorum ki; dün, düşmanın denize döküldüğü yerde, bugün kardeşliğimizi bozmaya çalışan alçak terör örgütlerini aynı akıbet beklemektedir. Bu saldırıda şehit düşen polis memurumuz ve adliye görevlimize Allah’tan rahmet; yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.  

Musa Erdoğan

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

İzmir saldırısı sonrası sıcak gelişme

İzmir saldırısı sonrası sıcak gelişme

İzmir’de saat 16.00 sıralarında İzmir Adliyesi yakınlarında meydana gelen ve 1 polis 1 de zabıt katibinin şehit olduğu terör saldırısıyla ilgili polis ekipleri 2 kişiyi gözaltına aldı. 

Şehit zabıt katibi Musa Can’ın olay yerine gelen yakınları sinir krizi geçirirken, Can’ın aslen Tokatlı olduğu, üç çocuk sahibi Can’ın bir kızının üniversitede okuduğu ve bir kızının da dershaneye gittiği öğrenildi. Şehit polis Fethi Sekin'in Bayraklı Osmangazi'deki evine acı haberi emniyet yetkilileri ulaştırdı. Eşinin şehit olduğunu duyan Rabia Sekin fenalık geçirerek hastaneye kaldırıldı. Şehidin 3 çocuğu olduğu öğrenildi. Eş Sekin, hastanedeki tedavisinin ardından evine getirildi. Şehit polisin evine Türk bayrakları asıldı. Şehit polis Sekin için yarın resmi tören yapılacağı öğrenildi.

Öte yandan İzmir Adliyesi’ne siber saldırı iddiaları ve “İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı personelini adliyeye çağırdı” şeklinde basında yer alan haberler de İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yalanlandı. Yapılan açıklamada, “İzmir Adliyesi’ne yönelik herhangi bir siber saldırı gerçekleşmediği gibi, bu kapsamda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığımız personeli adliyeye çağırmamıştır. Menfur saldırı ile ilgili soruşturma tüm detaylarıyla yürütülmektedir” denildi.

Olay yerinde nöbet tutan vatandaşlar "Şehitler vatan bölünmez" şeklinde sloganlar atıyor. 

Abdülaziz Baydilli - Atakan Şen - Ceren Atmaca - Halil Karahan - Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

FETÖye bir darbe de o ülkeden!

FETÖye bir darbe de o ülkeden!

Fas İçişleri Bakanlığının resmİ açıklamasının ilerleyen saatlerde devlet televizyonu aracılığıyla duyurulması bekleniyor.

Fas hükümeti ile Türkiye arasında bir süredir yürütülen görüşmelerin ardından Fas İçişleri Bakanı Mohamed Hassad tarafından okulların kapatılması ile ilgili karar imzalandı.

Alınan bilgiye göre Fes, Meknes, Tanca ve Kazablanka'da bulunan FETÖ'ye ait dört okulun kapatılması ile ilgili hükümet kararının okul yöneticilerine iletilerek bir ay içerisinde ülkeyi terk etmeleri istenecek. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Mehmetçik eksi 15 derecede terörist avına çıktı

Mehmetçik eksi 15 derecede terörist avına çıktı

1990’lı yılların başından bu yana Karadeniz’e açılmak isteyen PKK terör örgütünün Ordu kırsalında ve yaylalarda kış üstlenmesi yapabileceği yerlere ilişkin güvenlik güçlerince operasyonlar gerçekleştiriliyor. Ordu İl Jandarma Komutanlığına bağlı Mesudiye Asayiş Komando Bölük Komutanlığı komandoları tarafından eksi 15 derecede gerçekleştirilen operasyonlar yoğun kara rağmen hız kesmeden sürüyor.

Ordu Valisi irfan Balkanlıoğlu, yoğun kış şartlarına rağmen operasyonların başarıyla sürdürüldüğünü belirterek, "Mesudiye kırsalı ve yaylalarımızda askerlerimiz kışın tam teçhizatlı arama tarama faaliyetleri yürütüyor. Bunların kış üstlenmesi yapabileceği yerlere ilişkin operasyonlar düzenliyorlar. Hem kendileri eğitim ve tatbikat yapmış oluyorlar, hem de dosta güven düşmana korku salmış oluyorlar. Bu anlamda güvenlik güçlerimizi kutluyorum. Allah yardımcıları olsun" dedi.

2016’DA 8’İ ÖLÜ 9 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Ordu’nun Mesudiye ilçesine bağlı Topçam Mahallesi kırsalında 31 Temmuz 2016’da bir grup PKK’lı teröristin güvenlik güçlerine kurduğu pusu sonucu 3 asker şehit olmuş, 2 asker yaralanmıştı. Eylem yaparak bölgede kaçmaya çalışan teröristlere yönelik güvenlik güçleri tarafından Ordu-Giresun-Tokat ve Sivas sınır bölgesinde yürütülen operasyonlarda 20 Ağustos 2016’da Gölköy kırsalındaki operasyonda ’Delil’ kod adlı terörist Çağdaş Hasdemir ile 30 Eylül 2016’daki operasyonda ise aralarında sözde Karadeniz Bölge sorumlusu olan ’Çektar’ kod adlı Ali Fırat Yaşar’ın da bulunduğu 6 PKK’lı terörist Mesudiye- Koyulhisar sınır bölgesinde etkisiz hale getirilmişti. Yine Ordu kırsalında bulunan teröristlerden ’Ciwan Amed Brusk’ kod adlı Selman Tiryaki, 18 Ekim 2016 tarihinde Erzincan kırsalından Tunceli’ye geçiş yapmak isterken etkisiz hale getirilmiş, ’Şiyar Mardin’ kod adlı Hamdullah Zengin ise yaralı ele geçirilmişti.

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Saldırıyı hayatı pahasına önledi!

Saldırıyı hayatı pahasına önledi!

İzmir’de saat 16.00 sıralarında, Adliye Sarayına saldırı düzenleyen teröristlere karşı kahramanca silahının son mermisi bitene kadar mücadele eden ve şehit düşen polis memuru Fethi Sekin’in Elazığ’ın Baskil ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu bildirildi. Evli ve 2 çocuk babası olan Sekin’in, 10 Kasım’da hasta olan annesini kaybettiği ve babası Mehmet Sekin’i yanına aldığı ifade edildi.

6 kardeşi bulunan Sekin’in kardeşlerinden birinin de Aydın’da polis olduğu öğrenildi. 

İzmir Valisi: “Hadiseyi önleyen kardeşimiz şehit oldu”

İlk bulgulara göre saldırının terör örgütü PKK’yı gösterdiğini kaydeden Ayyıldız, “Örgüt bazında kim olabilir değerlendiriyoruz. Elde olan verilen terör örgütü PKK’yı gösteriyoruz. Eylem biçimine ve kimlik tespitine bakıldığından böyle değerlendirdik. Buradaki tedbirler sayın başsavcımız ve komutanlarımız ile güvenlik değerlendirmeleri yapmıştık. Tedbirli ve teyakkuz halindeydik. Bu değerlendirme sonucu arkadaşımız araca müdahale etmesi sonucu bu hadise yaşandı. Bu hadiseyi önleyen kardeşimizin şehit oldu. Polisimiz onları durdurmak istedi. Teröristler kaçarken çatışma çıkıyor ve polisimiz karşılık veriyor. Sonrasında araç patlatılıyor. Tüm istihbaratlar değerlendiriliyor. Başka yerde eylem ihtimaline karşın teyakkuzdayız. 3 polisimiz yaralı. Yaralı sayımız 6-7 civarında. Tedavi olan polislerimiz tedavi altında. Allah emniyet mensuplarımızdan razı olsun” dedi.

Halil İbrahim Varlı

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Güvenlik uzmanı Ağar, El babdaki son durumu değerlendirdi

Güvenlik uzmanı Ağar, El babdaki son durumu değerlendirdi

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, El Bab’taki Akil Dağı'na Özel Kuvvetler ve komandoların 20 Aralık gecesi başlayan ve 21 Aralık’ta devam eden bir operasyon yaptığını hatırlatarak, burada yaşanan kanlı çatışmalardan sonra Akil Dağı'nın tamamıyla ele geçirildiğini kaydetti. Bir yandan operasyonların, bir yandan da Akil Dağı'nı iksa, inşa ve tahkim çalışmalarının devam ettiğine dikkat çeken Ağar, şunları kaydetti:

“IŞİD ise bundan hiç memnun değil. Bize fena halde bozulmuş durumdalar. Akil Dağı kritik öneme sahip. Tek nedeni var. Burası bütün Bab’a hakim. Gözetleme ve ateş sahaları, örtü ve gizleme, kritik arazi arızaları, engeller ve yaklaşma istikametleri gibi araziyi kullanmak, etkilemek ve değerlendirmek adına sayısız inisiyatif sunuyor. Bu böyle de, bize burayı kaptıran IŞİD ise hırsından kuduruyor. Tekrar geri almak için elinden geleni yapıyor. Kanlı 21 Aralık’tan sonra pek çok kereler sızma ve baskın teşebbüsünde bulundular. Bu saldırılarını ağır silahlarla desteklediler. Birkaç kez de bombalı araç teşebbüsü oldu. Bu bombalı araçlara karşı bu sefer de bizim tanklar devreye girdi. Tankların sabot mermisini yiyen IŞİD’in zırhlı bombalı araçları ile intihar bombacıları binlerce parçaya ayrıldılar. Aldıkları bütün bu darbelere rağmen Akil Dağı konusunda hala oldukça kararlılar. Fırsatını buldukça, güç ürettikçe durmadan yeni bir şey deniyorlar. Şu ana kadar bu saldırılarının hiçbirinde istedikleri hiçbir etkiyi üretemediler. Ancak vazgeçecek gibi de değiller. Bizi sürekli yormak, hırpalamak için saldırı üstüne saldırı, taciz üstüne taciz yapıyorlar.”

“Biz de bütün bunlara karşılık Bab içinde genişledikçe genişliyor, açıldıkça açılıyoruz. Adım adım Bab’ı ellerinden alıyoruz” diyen Ağar, bütün bunların hepsinin zor işler olduğunu ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Burası bildik bir meskun mahal değil. Her taraf IŞİD’in kullandığı ve geliştirdiği tünel, hendek ve menfezlerle dolu. Adım başı patlayıcılar, bubi-tuzak ve mayınlar var. Bu herifler el yapımı ve gelişmiş patlayıcı düzeneği hazırlamakta gerçekten çok iyiler. Ellerinde uzaktan kumandalı, sensörlü, çoklu, akıllı çok gelişmiş ateşleme düzenekleri olduğu gibi, dünya ordularının ve istihbarat servislerinin kullandığı türden son derece gelişmiş patlayıcı maddeler ve fünyeler var. Her türlü fünye hem de. Basma, germe, gergiden kurtulma, basınçtan kurtulma. Patlayıcılar ise bir başka alem. Gübre türevi patlayıcıları çok kullanıyorlar, ama asıl ellerinde TNT, RDX, C-3, C-4, C-6 gibi son derece profesyonel patlayıcılar var. Irak ve Suriye ordularının depolarını patlattıkları doğru da, doğru olan bir başka gerçek daha var. Birileri durmadan bunları besliyor. Hem de son derece karmaşık ve kurnaz metotlarla. Bu patlayıcıları sadece canlı bomba, bombalı araç ya da feda yeleklerinde de kullanmıyorlar. Bab’ın içinde doğal görünüme uydurdukları yüzlerce tuzak ve patlayıcı var. Geçen bizimkiler buldular, adam düdüklü tencereyi buzdolabıyla müşterek tuzaklamış, iyi mi? Biz de buna bir isim taktık. 'Müştereke el kanabil, yani müşterek bomba.' Bu matrak bir örnek ya, hemen her yerde doğal görünüm kazandırılmış, cazip hale getirilmiş, yanından geçtiğin, yerinden oynattığın, eline aldığın zaman patlayıveren sayısız bubili-tuzaklı patlayıcı var. Bunlar bizim için hazırlanmış ya, o kadar profesyonelce ki Bab’ın içinde yaşayan insanlar da bunları sürekli patlatıyor. Zavallı insanlar, hele hele masum çocuklar ölüyor. Bunlara çok üzülüyoruz. Onlar çatışma alanlarının kaybolmuş nesilleri, yaşamadan ölüp duran masumlar.”

Fırat Kalkanı'nın başından bu yana 2 bin 700 civarında mayın, bubi tuzak ve patlayıcı düzeneğinin etkisiz hale getirildiğini belirten Ağar, “Çok bilinmiyor, ama aslında bu çok büyük bir başarı ve çok büyük bir kabiliyet. Her bir tuzağın basit olanlarını etkisiz hale getirmek için 3-4 saat, karmaşık olanlar için ise 8-10 saat gerekiyor. Bir de bütün bunlar yüksek stres ortamlarında yapılıyor. Yani çatışma, taciz ve baskı alanlarında. Yüksek konsantrasyon, dikkat ve hassasiyet isteyen bu işin ne kadar zor olduğu açık. Çünkü burada hataya yer yok. Zaten tahrip ve karşı tahripçiliğin temel kuralı şudur; tahripçi bir kez hata yapar. İkinci hatayı yapmaya fırsatı olmaz. Çünkü ilk hatada parçalanarak ölür. Bu etkisiz hale getirilen patlayıcı düzenekleri üzerinden kaba bir hesap yapayım, bir bombanın 10 kişiyi öldürdüğü, 30 kişiyi yaraladığı düşünülürse (ki, yoğun popülasyonda etkisi çok daha büyük olur) en az 25 bin kişiyi öldürebilecek, 75 bin kişiyi yaralayabilecek bir etkiyi ortadan kaldırmış durumdayız. Velhasıl bizim patlayıcı imha timleri harıl harıl çalışıyor. Sonra da onlarda bir hastalık ürüyor. 'Aşırı güven hastalığı', bir de bunla uğraşıyoruz” ifadesini kullandı.

"Bir de bize durmadan havan, Katyuşa, Grad ve güdümlü tanksavar füzesi atıyorlar. Üstüne bir de ZSU-23 ve doçkalar. Kabul etmek gerek bu bizi yoruyor. Dönem dönem zayiat veriyoruz, hasar alıyoruz. Kabul etmek zor, ama bu artık bir savaş. İçinde yumruk yemek var” diyen Ağar, tedbirlerin alındığını vurgulayarak, “Elbette karşı etkimizi gösteriyoruz, ama artık bu terörist örgütler artık bildiğimiz örgütlerden değil. Bunlar dünya ordularının kullandığı konvansiyonel silahları kullanma kapasitesine kavuşmuş ve kavuşturulmuş, gerilla doktrinini asimetrik savaşla harmanlamış, istihbarat ve istihbarata karşı koyma kabiliyeti kazanmış, bunun üstüne hibrit terör üretebilen ve hedef kitlenin zihnine sızıp, hedef kitleyi kendi hedef ve menfaatleri doğrultusunda yönetip yönlendirebilen, insanları radikalleştirip terörize edebilen şeytani akıllı birer gulyabaniye dönüşmüş durumdalar” ifadesini kullandı.

"Bab’ta canlı kalkan ve sivil yaşam sorunu var"

El Bab’ta canlı kalkan ve sivil yaşam sorunu olduğuna da dikkat çeken Ağar, şunları söyledi:
“Aslında bizi en çok yoran ve zorlayan bu. Çok dikkat etmek zorundayız. Bir tek masumun bile bizim ateş etkimizle tırnağının zarar görmemesi için uğraşıp duruyoruz. IŞİD’te bunu çok iyi biliyor ve çok iyi kullanıyor. Hem de şeytani bir akılla. Kendisinin yuvalandığı yerlere sivilleri canlı kalkan olarak yerleştiriyor. Üstüne bir de o alanların bazılarını kamera sistemiyle donatıyor. Biz IŞİD’in üzerine ateşle etki ürettiğimizde sivil ölsün, bu da bunu kayda alıp pazarlayayım istiyor. Amacı çok açık. Özellikle istismar ettiği ve edebileceği toplum kesimlerine şu mesajı vermek istiyor; Türkler Arapları katlediyor. Şeytan bu. Hem de kuyruklu şeytan. Uğraştırıyor bizi. İslam dünyasında mezhep savaşı çıkartmak istediği yetmezmiş gibi şimdi bir de bizlerle Araplar arasında etnik düşmanlık ve etnik savaş peşinde koşuyor. Bu çakallar düşmanlığın tohumları sadece bugüne değil, geleceğe de saçıyorlar. Geçen Bab’tan çıkmayan isteyen sivillerin 30'unu öldürüp, 100'den fazlasını kurşunladılar. Daha önce de kaçmak isteyenlere yardım eden bir adamı yakalayıp, Bab’ın ortasında çarmıha gerdiler.”  

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Bu plakaya dikkat!

Bu plakaya dikkat!

İzmir'deki terör saldırısının ardından olay yerinden kaçan 45 LV 414 plakalı beyaz bir araç için Manisa polisi alarm durumuna geçti. İzmir Manisa Karayolunun Kuva-yı Milliye Anıtı karşısında İzmir yönünden gelen bütün araçlar tek tek aranıyor. Araç sürücülerinin üstleri aranırken, araçların bagajları da didik didik edildi. Arama noktası nedeniyle İzmir'den Manisa'ya kilometrelerce araç trafiği oluştu.

Adem Şahin - Sadık Cangel

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Kaynak: Çok büyük bir kıyım hedeflendiği anlaşılıyor

Kaynak: Çok büyük bir kıyım hedeflendiği anlaşılıyor

Memur-Sen tarafından düzenlenen bir programa katılan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, gazetecilerin İzmir’de yaşanan terör saldırısına ilişkin sorularına cevap verdi. 

“İzmir’in huzuruna, Türkiye’nin huzuruna yönelik bir saldırı olmuştur”
Türkiye’nin kokteyl terörist saldırıları ile karşı karşıya kalacağını daha önceden söylediğini hatırlatan Kaynak, “İzmir Valisi’nin açıklamalarına göre akla ilk olarak PKK geliyor. Güneydoğu’da TSK, polis ve korucularımızın çok önemli çalışmaları var. Suriye’den ülkemize doğru gelen terörist geçişi 135. gününe girdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı ile önlenmişti. Suriye’de Cerablus’tan Azez’e kadar 90 kilometre eninde, 20 kilometre derinliğinde bir alan TSK’nın desteği ile ÖSO’nun operasyonları ile terörden temizlendi. Bu defa bu örgütlerin kişisel eylemlere geçtikleri anlaşılıyor. Daha önce Doğu ve Güneydoğu’da daha büyük gruplar halinde yaptıkları eylemleri bomba yüklü araçlarla, canlı bombalarla yapmaya gayret ediyorlar. Bugünkü hadise gösterdi ki polisimiz bu hususta tedbirli, bu işin eğitimini almış. Adliyeye doğru girmeye çalışan aracı engellediler. Bir adliye çalışanı ve bu engellemede en büyük pay sahibi olan polisimiz maalesef şehit oldu. Ele geçirilen mühimmata baktığınızda çok büyük bir kıyım hedeflendiği anlaşılıyor. Allah’a hamdolsun başarılı olamadılar. İki kardeşimiz maalesef şehit oldu. Geçen hafta yeni yıla büyük bir umut ile girmek isterken Ortaköy’deki saldırıyı yaşamıştık. İzmir çok güvenli ve huzurlu bir şehir, İzmir’in huzuruna, Türkiye’nin huzuruna yönelik bir saldırı olmuştur. Bunlar bizi terörle mücadeleden saptıramayacaktır. Çok yakında göreceğiz, bunların sonunun geldiğini göreceğiz. İzmir’e ve bütün ülkemize taziyelerimi iletiyorum” dedi.

“Terörle mücadele ettiğimiz alanda insani boyutu asla ihmal etmiyoruz”
Türkiye’nin bulunduğu bölgede etkin olmaya devam edeceğinin altını çizen Başbakan Yardımcısı Kaynak, “Bunlar Suriye ve Irak’ta, ülkemize adeta mikrop yuvası gibi terör üreten yerlerde var olmamızı asla engellemeyecektir. Biz bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan da terörle mücadele ettiğimiz alanda insani boyutu asla ihmal etmiyoruz. Halep’in tahliyesinde biliyorsunuz en büyük rolü Türkiye üstlendi. Barınma ve yiyecek imkanını kaybeden insanlara Memur-Sen, Hak-İş, bir çok STK’lar, belediyeler yardımları ulaştırıyorlar. Bu çalışmalarımız aynen devam edecektir. Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı başarı ile yürütülüyor. Maalesef bugün 2 şehidimizi uğurladık, şehit sayımız 41’e ulaştı. Başbakanımızın Irak ziyareti çok önemli neticeler doğuracaktır. Astana süreci bölgedeki barış ve huzurun yeniden tesisi için önemli bir imkan tanıyacaktır” diye konuştu.

“Eylem beraberliği içindeler”
PKK ve DEAŞ’ın eylem beraberliği içinde olduklarını kaydeden Kaynak, “Neticesi daha büyük facia olacak bir hadiseyi önleyen şehit polisimize, çalışma arkadaşlarına, teşekkür etmek ne kadar doğrudur bilmiyorum ama şükranlarımızı iletiyorum. İki terörist, ikisi de ölü olarak ele geçirilmiştir. Hazırladıkları bomba yüklü araç imha edilmiştir. PKK’yı gösteriyor, DEAŞ’ı gösteriyor. Hangisini gösterirse göstersin bunlar ortak bir eylem beraberliği içindeler. Üst akıl her birini başka yerde devreye sokuyor. Bunun hiçbirisi Türkiye’nin ne terörle mücadelesinden ne Suriye’de yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekatı’ndan taviz vermesini, ne Irak’ta, Musul civarında, Başika’da kurduğumuzdan kamptan vazgeçmemizi, Telaferli, Kerküklü, Musullu insanlara sahip çıkmaktan bizi engelleyemeyecektir” ifadelerini kullandı. 

Abdullah Sarıca

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

İzmirde patlama: 2 şehit, 5 yaralı

İzmirde patlama: 2 şehit, 5 yaralı

Saat 15.30 sıralarında İzmir Adalet Sarayı C Kapısı önünde polis kulübesi noktasında bomba patlatıldı. Ardından polise 2 terörist tarafından ateş açıldı. Polise ateş açan 2 terörist etkisiz hale getirilirken, olayda 1 polis  ile 1 adliye memuru şehit oldu. Yaralılar Ege Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerine 112, ambulans, AFAD ve polis ekipleri sevk edildi.

Öte yandan, 3. bir terörist olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.
Olay yerinde toplanan vatandaşlar olaya tepki gösteriyor.

İZMİR'DEKİ PATLAMAYA YAYIN YASAĞI
İzmir'deki patlamaya ilişkin geçici yayın yasağı getirildi. RTÜK'ten yapılan açıklamada "Başbakanlık tarafından İzmir'deki patlamaya ilişkin geçici yayın kısıtlaması getirildi" denildi.

İZMİR’DEKİ PATLAMADAN İLK GÖRÜNTÜLER
Görgü tanığı avukat Çağatay Akar, NTV’ye yaptığı açıklamada çok şiddetli bir patlama duyduklarını söyledi. Akar, “Bir patlama sesi duyuldu. Sonra çatışma meydana geldi. Çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Çok sayıda ambulans ve polis aracı sevk edildi.” dedi.
 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Vali Erol Ayyıldızdan İzmirdeki patlamaya ilişkin ilk açıklama

Vali Erol Ayyıldızdan İzmirdeki patlamaya ilişkin ilk açıklama

Edinilen bilgiye göre, İzmir Adliyesi yakınlarında saat 16.00 sıralarında meydana gelen terör saldırısında polis Fethi Seki ve 1 adliye çalışanı şehit olurken, polis ve teröristler arasında yaşanan çatışmada 2 terörist öldürüldü. Polis ekiplerinin, 3. teröristi arama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Terör saldırısı nedeniyle aralarında polis ve sivillerin de bulunduğu yararlılar ise Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi.
Öte yandan yaralılardan isimlileri belirlenenler şöyle: “Polis M. Ali Gökçe, Avukat Cansu Güler, Avukat Gökhan Hol, Vatan Partisi Konak İlçe Başkanı Avukat Bülent Karagöz.”

“Bir araç daha tespit edildi, o da kontrollü bir şekilde patlatıldı”
İzmir Valisi Erol Ayyıldız, olay yerine gelerek açıklamada bulundu. Çıkan çatışma sonucunda bir polis memuru ile bir mübaşirin şehit olduğunu belirten Ayyıldız, “Hepimize geçmiş olsun. Teröristler ölü olarak ele geçirildi. Yanlarında iki kaleşnikof tüfek, ayrıca 8 adet RPG-7 fişeği, 8 adet el bombası bulundu. Bu hadise içimizi acıtmakla beraber saldırının bu şekilde atlatılması alınan tedbirlerin ve cefakar ve vefakar emniyet güçlerimiz sayesinde oldu. Bu hadise içimizi yaktı. Biraz önce bir araç daha tespit edildi. O da kontrollü bir şekilde patlatıldı. Teröristlere ait olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda tüm milletimize başsağlığı dilerim. İnşallah bu tür hadiseler tekrar yaşanmaz” dedi.

“Hadiseyi önleyen kardeşimiz şehit oldu”
İlk bulgulara göre saldırının terör örgütü PKK’yı gösterdiğini kaydeden Ayyıldız, “Örgüt bazında kim olabilir değerlendiriyoruz. Elde olan verilen terör örgütü PKK’yı gösteriyoruz. Eylem biçimine ve kimlik tespitine bakıldığından böyle değerlendirdik. Buradaki tedbirler sayın başsavcımız ve komutanlarımız ile güvenlik değerlendirmeleri yapmıştık. Tedbirli ve teyakkuz halindeydik. Bu değerlendirme sonucu arkadaşımız araca müdahale etmesi sonucu bu hadise yaşandı. Bu hadiseyi önleyen kardeşimizin şehit oldu. Polisimiz onları durdurmak istedi. Teröristler kaçarken çatışma çıkıyor ve polisimiz karşılık veriyor. Sonrasında araç patlatılıyor. Tüm istihbaratlar değerlendiriliyor. Başka yerde eylem ihtimaline karşın teyakkuzdayız. 3 polisimiz yaralı. Yaralı sayımız 6-7 civarında. Tedavi olan polislerimiz tedavi altında. Allah emniyet mensuplarımızdan razı olsun” dedi.

Öte yandan, 3. teröristin kaçtığı iddiası nedeniyle vatandaşlar da "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" sloganları ile teröristi arama çalışmalarına katıldı. 

Atakan Şen - Ceren Atmaca - Halil Karahan - Mihrap Düzöz - Sinan Yeniçeri

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

İzmirde patlama: 2 şehit, 5 yaralı

İzmirde patlama: 2 şehit, 5 yaralı

Saat 15.30 sıralarında İzmir Adalet Sarayı C Kapısı önünde polis kulübesi noktasında bomba patlatıldı. Ardından polise 2 terörist tarafından ateş açıldı. Polise ateş açan 2 terörist etkisiz hale getirilirken, olayda 1 polis  ile 1 adliye memuru şehit oldu. Yaralılar Ege Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yerine 112, ambulans, AFAD ve polis ekipleri sevk edildi.

Öte yandan, 3. bir terörist olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.
Olay yerinde toplanan vatandaşlar olaya tepki gösteriyor.

İZMİR'DEKİ PATLAMAYA YAYIN YASAĞI
İzmir'deki patlamaya ilişkin geçici yayın yasağı getirildi. RTÜK'ten yapılan açıklamada "Başbakanlık tarafından İzmir'deki patlamaya ilişkin geçici yayın kısıtlaması getirildi" denildi.

İZMİR’DEKİ PATLAMADAN İLK GÖRÜNTÜLER
Görgü tanığı avukat Çağatay Akar, NTV’ye yaptığı açıklamada çok şiddetli bir patlama duyduklarını söyledi. Akar, “Bir patlama sesi duyuldu. Sonra çatışma meydana geldi. Çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Çok sayıda ambulans ve polis aracı sevk edildi.” dedi.
 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

İzmirdeki patlama anı kamerada

İzmirdeki patlama anı kamerada

Saat 15.30 sıralarında İzmir Adalet Sarayı C Kapısı önünde polis kulübesi noktasında bomba patlatıldı. Haijn saldırı saniye saniye kamaralara yansıdı. 

SALDIRIDA 2 ŞEHİT 

İzmir'de yaşanan patlamada 1 polis ve 1 adliye çalışanı şehit oldu. Polis, 1.70 boylarında siyah montlu üçüncü şüpheliyi arıyor.
 

İZMİR'DEKİ PATLAMAYA YAYIN YASAĞI
İzmir'deki patlamaya ilişkin geçici yayın yasağı getirildi. RTÜK'ten yapılan açıklamada "Başbakanlık tarafından İzmir'deki patlamaya ilişkin geçici yayın kısıtlaması getirildi" denildi.

Görgü tanığı avukat Çağatay Akar, NTV’ye yaptığı açıklamada çok şiddetli bir patlama duyduklarını söyledi. Akar, “Bir patlama sesi duyuldu. Sonra çatışma meydana geldi. Çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Çok sayıda ambulans ve polis aracı sevk edildi.” dedi. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Vali Erol Ayyıldızdan İzmirdeki patlamaya ilişkin ilk açıklama

Vali Erol Ayyıldızdan İzmirdeki patlamaya ilişkin ilk açıklama

İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir’deki patlamaya ilişkin ilk açıklamayı yaptı. Vali Ayyıldız, polis şüpheli bir aracı durdurmak isteyip arama yapmak istediğinde çatışma çıktı. 

Vali Ayyıldız şunları kaydetti: 1 polis memuru ve 1 adliye memuru şehit oldu, 5 yaralı var. Teröristlerden 8 el bombası ele geçirildi. PKK'nın yaptığını gösteriyor.

AYRINTILAR GELİYOR

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Erdoğan ve Yıldırım, Keçiören Metrosunun ilk sürüşünü yaptı

Erdoğan ve Yıldırım, Keçiören Metrosunun ilk sürüşünü yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Metrosu'nun açılışını yaptı. Erdoğan ve Yıldırım, açılışın hemen ardından metronun ilk sürüşünü yaptı. Koltuğa Cumhurbaşkanı Erdoğan oturdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de eşlik etti. Erdoğan, vatandaşları Rabia işaretiyle selamladı.

Enise Vural 

 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

380 iş adamı hakkında gözaltı kararı

380 iş adamı hakkında gözaltı kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "himmet" adı altında para toplayarak FETÖ finansman sağladıkları iddia edilen 380 iş adamı hakkında gözaltı kararı çıkardı
Ayrıntılar geliyor
 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

380 iş adamı hakkında gözaltı kararı

380 iş adamı hakkında gözaltı kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "himmet" adı altında para toplayarak FETÖ finansman sağladıkları iddia edilen 380 iş adamı hakkında gözaltı kararı çıkardı

Ayrıntılar geliyor

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

CIA ajanından yıllar sonra gelen Saddam itirafı

CIA ajanından yıllar sonra gelen Saddam itirafı

ABD Merkez Haberalma Teşkilatı, 2003 yılında yakalanmasının ardından Saddam Hüseyin’i sorgulaması için eski CIA ajanı John Nixon’ı talep etmişti. Saddam’ı yakalandıktan sonra sorgulayan ilk kişi olan Nixon, yıllar sonra önemli açıklamalarda bulundu. Nixon, "Bir kriz anında siyasetçiler bize gelir, karşılarındaki kişinin kim olduğunu, ne istediklerini, neden böyle davrandıklarını sorardı" dedi. Saddam Hüseyin'in çok sayıda dublör kullandığı söylentisine değinen Nixon, "Onu gördüğüm anda aklımda tek bir şüphe kalmadı" ifadesini kullandı. Nixon, “Onunla konuşmaya başladığımda yıllardır masamda duran kitabın kapağındaki bakışı gördüm yüzünde. Ara sıra kendime dünyada en çok aranan adamı sorguladığım gerçeğini hatırlatıyordum. İnanılmaz bir şeydi” dedi. 

Saddam Hüseyin'i "çelişkilerle dolu" diye tanımlayan Nixon, "Gördüğüm en karizmatik insanlardan biriydi. İstediği zaman etkileyici, hoş, komik ve nazik olabiliyordu” ifadesini kullandı. Nixon, Bush'tansa Saddam'la vakit geçirmeyi tercih edeceğini de söyledi.
CIA ajanı John Nixon, devrik lideri ilk sorgulayan kişi olmuştu ve sorgu günlerce sürmüştü. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Kalın: İncirliki kapatıyoruz deme hakkımız var

Kalın: İncirliki kapatıyoruz deme hakkımız var

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 24 televizyonunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.Kalın, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın 'Koalisyonun destek vermemesi İncirlik Üssü'nü de sorgulatıyor' çıkışının ardından "YPG'yi merkeze alan DEAŞ ile mücadele stratejisinin doğru olmadığını ifade ettik, etmeye devam edeceğiz. Ben, Trump yönetiminin Türkiye'nin hassasiyetlerini daha fazla dikkate alacağı izlenimine sahibim" dedi.

Kalın, İncirlik'i kapatma hakkı ile ilgili tartışmalar ile ilgili de "Bu hak her zaman bizim elimizde var. Ama dediğim gibi önce şartlar değerlendirilir. Egemenlik hakları çerçevesinde tasarruf hakkı bizdedir" şeklinde konuştu.

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Sınır boylarına büyük sevkıyat

Sınır boylarına büyük sevkıyat

Kuzey Irak’ın sıfır noktasında bulunan Çukurca ilçesi kırsalında bulunan Uzundere, Işık, Bılecan, Kazan, Cevizli beldeleri ve stratejik birçok bölgede karadan ve havadan başlatılan ve yaz aylarından beri devam eden operasyonlar dondurucu soğuk havaya rağmen sürüyor. Bordo berelilerin de katıldığı operasyonlarda binlerce terör örgütü PKK üyesi etkisiz hale getirilirken, örgüt üyelerinin Kuzey Irak topraklarına kaçmalarının önünün kesilmesi üzerine dağlık alanlardaki mağaralarda kıstırıldığı belirtiliyor. Van ve çevre illerden binlerce araçlık askeri konvoy Çukurca istikametine doğru hareket ederken, sınırda yaz aylarından beridir görev yapan birliklerin ise görevlerinin tamamlanması üzerine Van iline doğru hareket ettikleri belirtildi. Hakkari’deki kar yağışı ve dondurucu soğuk hava nedeniyle vatandaşlar evlerinden dışarı çıkamaz hale gelirken, yüzlerce askeri konvoy ise sinyal bozucu Jammerlar eşliğinde sınıra doğru hareket etti.

Şehirden 7 kilometre mesafede bulunan Depin Polis Kontrol noktasında bekleme yapan yüzlerce askeri konvoy yoldan geçen yolcular tarafından görüntülendi. Araçlarından dışarı çıkan askerler burada mola verirken çevrede ise yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Mimar Kaya 

 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Ne onları da mı vurdum?

Ne onları da mı vurdum?

Bir süre önce bir kamu kurumundan emekli olduğu öğrenilen ve İstanbul’dan memleketi Sürmene ilçesine gelen Ali Ragıpoğlu (53), dün Yukarı Çavuşlu mahallesindeki evlerinde erkek kardeşi Ahmet Ragıpoğlu’nun (45) kendisinden para istemesi nedeniyle tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Ali Ragıpoğlu, tüfekle ilk önce kardeşi Ahmet Ragıpoğlu’nu ardından da annesi Zehra Ragıpoğlu (75), kardeşleri Elmas Ragıpoğlu (50) ve yatalak olan özürlü kardeşi Asuman Ragıpoğlu’nu (48) tüfekle vurarak öldürdü. Olay sonrası evden çıkan Ali Ragıpoğlu bir akrabasını arayarak kardeşi ile tartıştığını söyledi. Akrabası ile birlikte Sürmene İlçe Polis Karakolu’na giden Ali Ragıpoğlu tüfekle birlikte teslim oldu.

Olay sonrası Ali Ragıpoğlu jandarma ekiplerine teslim edilirken, verdiği ilk ifadesinde "Kardeşim Ahmet sürekli benden para istiyordu. Ben onu doyuramadım bir türlü. Olay günü yine para istemesi üzerine tartıştık. Hedefimde o vardı. Ona ateş ettiğimi hatırlıyorum, başka bir şey hatırlamıyorum" derken, annesi ve iki kız kardeşini nasıl öldürdüğünün kendisine sorulması üzerine "Nasıl onları da mı vurdum" diyerek şaşkınlık yaşadığı öğrenildi. Jandarmadaki ifadesinin ardından Ali Ragıpoğlu, bugün Sürmene Adliyesi’ne çıkartıldı.

(Ersen Küçük/İHA)

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Stokları azalan Kızılay için kan seferberliği başladı

Stokları azalan Kızılay için kan seferberliği başladı

Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın sosyal medya üzerinden "Kan Stoklarımız yetersizdir! Vatandaşlarımızdan ülke genelinde kan bağış desteği bekliyoruz, 1 ünite 3 can kurtaracak" paylaşımının ardından, Antalya’da kan seferberliği başlatıldı. Özellikle kış mevsiminde düşen kan bağış oranının, stokların bitme durumuna gelmesi üzerine Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık'ın, twitter hesabından "Ağır kış koşullarından dolayı düşen kan bağışları nedeni ile stoklarımızda kırmızı alarm verilmiştir" açıklamasını yapması üzerine Sağlık-Sen Antalya Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi’nde kan verme kampanyası başlattı.

Kampanyanın ilk bağışı Metin Memiş’ten geldi
Kampanyanın ilk kan bağışını ise Sağlık-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Vekili Metin Memiş gerçekleştirdi. Metin Memiş ayrıca, kök hücre bağışında da bulundu. Tüm sağlık personelleri ve vatandaşları kan vermeye davet eden Memiş, Kızılay’ın çağrısı üzerine sendika olarak harekete geçtiklerini kaydetti. Antalya’dan başladıkları kampanyayı Türkiye’ye yaymak istediklerini dile getiren Memiş, "Sağlık çalışanları olarak en zor şartlarda vatandaşlarımıza sağlık hizmeti veren kutsal bir mesleğin mensuplarıyız. 15 Temmuz gecesinde bile hastanede yaralılarımıza, orada çalışan sağlık çalışanları kan vermiştir. Bugün burada başlattığımız kampanya önümüzdeki günlerde tüm Türkiye’de yayılacak. Bütün teşkilatlarımızla birlikte bir farkındalık oluşturacağız. Sadece bir gün, bir aylık değil, sürekli bir hale getirmek kaydıyla, inşallah Kızılay’ın kan stokunun tekrar eski haline getirilmesi noktasında hem de vatandaşlarımızın duyarlılığını arttırmak konusunda sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız" diye konuştu.
Kızılay Antalya Şube Başkanı Dr. Cengiz Nizam ve Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Haluk Uyanık da konuşmalarında, Sağlık-Sen’in başlattığı kan bağışından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

"Çağrıyı alır almaz geldik"
Kan merkezine bağış için gelen Sultan Gökçe, "Ben her vatandaşın duyarlı olmasını istiyorum. Herkesin kan ihtiyacı olabilir, bu ihtiyacı annemiz de çocuğumuzda da olabilir" dedi.
Çağrıyı duyar duymaz geldiğini söyleyen Muammer Şahin de, "Bundan önce de veriyorduk, çağrıyı alır almaz geldik. Askerlerimiz, hastanede ameliyata giren hastalarımıza lazım. Lütfen herkes kan versin" diye konuştu.

Suat Metin-Harun Erdoğdu

 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Ortaköydeki saldırıda yaralanan ABDlinin asker olduğu iddiası

Ortaköydeki saldırıda yaralanan ABDlinin asker olduğu iddiası

İstanbul’da ünlü bir gece kulübüne düzenlenen saldırıda 39 kişi hayatını kaybederken, aralarında turistlerin de bulunduğu çok sayıda vatandaş da yaralanmıştı. Yaralılar arasında bulunan ABD’li Jacob Raak, hastaneden taburcu olmasının ardından bir gün sonra akıllarda soru işaretleri bırakarak ülkesine döndü. Saldırıda kalçasından yaralanan Jacob Raak’ın Amerikan Deniz Piyadesinde görevli olduğu iddia ediliyor. Saldırı sırasında kalçasından yaralandığı belirtilen Raak’ın olaya ilişkin görüntülerde ise acı içeren anlarının olmaması dikkat çekti. 

Askeri liseden mezun olduğu ifade edilen Raak, saldırıdan dakikalar sonra gelen ambulansa alınırken İHA fotomuhabiri Murat Ergin tarafından görüntülenmişti. O anları büyük soğukkanlılıkla anlatan Raak’ın rahat tavırları dikkat çekmişti. Gözleri önünde onlarca kişi yaralanan Raak, o anları sakin bir şekilde anlaşmıştı. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Galatasaray kalesinde sakatlık şoku

Galatasaray kalesinde sakatlık şoku

Kaleci Cenk Gönen’in sol dizinden ameliyat olduğu, tedavisinin sürdüğü ve ikinci yarıya yetiştirilmeye çalışıldığı bildirildi. Sol serçe parmağı çıkan başarılı kaleci Fernando Muslera’nın ise topla çalışmasına izin verilmezken, bugün öğlen saatlerinde film çekileceği ve tedaviye yön verileceği öğrenildi.
Kulüp doktoru Yener İnce'nin sakatlıkları bulunan futbolcular ile ilgili paylaştığı bilgiler şöyle:

Cenk Gönen
Cenk'in sol diz menisküsündeki yırtık ameliyat edildi. Çalışmaya başladı. Konyaspor veya Karabükspor maçına dönecek.

Muslera
Muslera’nın sol serçe parmağı çıktı. Topla çalışmasına izin verilmiyor. Öğlen film çekilecek. Muslera'yı yetiştirmeye çalışacağız. Kırık olup olmadığına bakacağız.

Tolga Ciğerci
Tolga'nın ayağının altında sakatlığı bulunuyor. 1 hafta sonra saha çalışmalarına başlayacak. Şu anda çalışmalarına salonda devam ediyor.

Cavanda ve Koray Günter
Cavanda iyi durumda ama riske edilmeyecek. Koray 14'ünden sonra İstanbul'da olacak ocak sonunda çalışmalara başlayacak.
Öte yandan Sinan ve Podolski'nin çalışmalara başladığını bildiren İnce, Serdar Aziz'in ise iğnelerine devam edildiğini ifade etti.  

Oğuzhan Ort
 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Darbe gecesi ordu karargahı

Darbe gecesi ordu karargahı

Fetullahçı Terör Örgütüne bağlı askerler tarafından 15 Temmuz’da yapılan darbe girişiminde önemli illerden biri olan Malatya’da 2. Ordu Karargahında yaşananların güvelik kamerası kayıtları iddianameye girdi. Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcı Vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan 15 Temmuz iddianamesinde yer alan görüntülerde, darbeci askerlerin beyanlarını çürüten güvenlik kamera kayıtları bulunuyor.

İddianamede yer alan görüntülerde, 15 Temmuz kalkışmasının başladığı ilk saatlerde FETÖ soruşturmasında tutuklanan en yüksek rütbeli askerlerden biri olan 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin korumaları ile birlikte araçlarla karargah nizamiyesinden içeri girdiği görülüyor. Gayet sakin ve rahat olduğu görüntülere yansıyan Huduti’nin odasına girmeden önce emir subayı Sedat Kaya’ya bazı talimatlar verdiği görüntülere yansıyor.

Saatler gece yarısına yaklaşırken komutanlık katında hareketlilik yaşanmadığı görülürken Huduti’nin koruma askerlerinin silahları ile katta bulunduğu anlar güvenlik kameraları tarafından kayda alınıyor. 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun’un da gece yarısından sonra Huduti’nin makamına girdiği ve yaklaşık 40 dakika sonra içeriden çıktığı görülüyor. Bu sırada iddianamede darbe girişiminde aktif olarak rol oynadığı belirtilen Albay Bahadır Erdemli’nin makamdan çıkan Tümgeneral Angun’a silah doğrulttuğu görülüyor. Bu sırada araya diğer darbeci askerler girerken Adem Huduti’nin Koruma Astsubayı olan Fatih Gürcan tarafından Angun yeniden Huduti’nin makam odasına götürülüyor.
Görüntülerde Albay Erdemli’nin daha sonra diğer darbeci askerlere silah çektiği bu sırada Huduti’nin emir subayı Sedat Kaya’nın Erdemli’nin elinden silahı aldığı görülüyor. Görüntünün ilerleyen saatlerinde ise Askeri Gazino Müdürü Yarbay Suat Özocak ve Karargah Destek Gurubu bölük komutanı Binbaşı Bülent Kuzucu’ya plastik kelepçe takılarak başka bir odaya götürüldükleri yer alıyor.
Görüntülerde Orgeneral Huduti’nin makam odasına giriş ve çıkışlarda askeri nizamlara uyulduğu iddianamede belirtilirken Kurmay Başkanı Tümgeneral Angun’ın sürekli makama girip çıkması ve rahat tavırları dikkat çekiyor.
Gece boyunca komutanlık katından benzer görüntüler yansırken sabah 09.20 sıralarında Albay Bahadır Erdemli’nin elindeki silahla makama girmek istediği ancak korumalar tarafından buna müsaade edilmeyerek Erdemli’nin silahının alındığı görülüyor.

Uzun süre makamda kalmış
Sonrasında makam odasını gösteren güvenlik kamerasının açılarının müdahale edilerek değiştirilmek istendiği görülürken öğle saatlerinde Orgeneral Huduti’nin makamdan ilk defa çıktığı görüntülere yansıyor. Huduti’nin kapıda nöbet tutan korumalara elleri ile kelepçelenme işareti yaptığı görülürken yan tarafta ise Tümgeneral Angun’un diğer askerlerin cep telefonlarını topladığı görüntülere yansıyor.

Sivil ve teçhizatlı korumalar kapıda
Huduti'nin uzun süre kapıdaki askerlere bir şeyler söylediği görülüyor. Komutanlık katında sivil kıyafetli askerler göze çarpıyor. İlerleyen saatlerde teçhizatlı ve silahlı olan koruma askerlerinin çelik yelek ve silahlarını çıkarttıkları görülüyor. Saatler 12.30’u gösterdiğinde 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte diğer rütbeli askerler komutanlık katına çıkan TEM Şube Müdürü tarafından aşağı indiriliyor.

"Derdest değil, nizama uyulmuş"
İddianamede incelenen kamera kayıtları ile ilgili ise şu görüşlere yer verildi:
“Orgeneral Adem Huduti’nin makam odasına girişi ve çıkışı esnasında kendisine karşı herhangi bir zor kullanma olmadığı, makam odasında iken Albay Bahadır Erdemli, Tuğgeneral Zeki Karataş, Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili’nin, Adem Huduti’nin Emir Subayı olan Sedat Kaya nezaretinde içeriye defalarca girip çıktıkları, giriş çıkışlarında askeri nizama uydukları, makam odasının iki adet kapısının olduğu, bu kapılardan birinde Koruma Astsubayı Fatih Gürcan’ın, diğerinde ise Hacı Eyyip Özcan’ın bulunduğu, bu nedenle bu odaya hiçbir zaman uzun namlulu silah ile girilmediği, Albay Bahadır Erdemli’nin sadece bir kere uzun namlulu silah ile içeriye girmeye çalıştığı ancak Emir Subayı Sedat Kaya tarafından uzun namlulu silahın alınarak içeriye silahsız girmesinin sağlandığı, darbe teşebbüsünde bulunduğu iddia edilen kişilerce kendisine karşı hiçbir zor eylemde bulunulmadığı, kendi beyanına göre, bu asilerin ikna yöntemiyle bu işten vazgeçirilmeye çalışıldığı, daha sonra güvenlik kuvvetlerince darbeci oldukları iddia edilen kişilerin teslim alındığı, saat 16:40 sıralarında Tümgeneral Avni Angun ile birlikte makam odasından çıktıkları ve aşağı inerek güvenlik kuvvetlerine teslim oldukları.”

Cahit Özçelik

 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Kamyonet kasasında tehlikeli yolculuk

Kamyonet kasasında tehlikeli yolculuk

Şevkiye Mahallesi Remzi Oğuz Arık Bulvarı'nda 80 KL 612 plakalı kamyonetin kasasına asılı vaziyette yolculuk yapan bir kişi faciaya davetiye çıkarttı. Bir vatandaş bu anları cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Trafik polisinin o sırada kamyonetin yanından geçmesi de kameraya yansıdı. 

Erol Karaoğlan
 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Reina saldırısından bugüne kadar yaşananlar

Reina saldırısından bugüne kadar yaşananlar

Ortaköy'de yeni yılın ilk saatlerinde Reina isimli gece kulübüne yönelik silahlı terör saldırısı gerçekleşti. Gece yarısı saat 01.15 sıralarında düzenlenen saldırı ilk olarak polis ekiplerinin telsiz konuşmalarına yansıdı. 39 kişinin hayatını kaybettiği çok sayıda kişinin yaralandığı saldırının ardından olay yerine çok sayıda ambulans ve polis ekibi sevk edildi. Saldırının hemen ardından yaşananlar anbean İHA kameralarına yansıdı.

Terör saldırısı ilk olarak “Ortaköy'de ünlü bir gece kulübünde silahlı saldırı gerçekleşti. Yaralıların olduğu öğrenilirken, olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi” cümlesiyle İHA tarafından tüm kamuoyuna duyuruldu. Ardından olay yerinden ilk görüntüler, yaralıların ambulanslarla hastaneye taşınması ve polis ekiplerinin çalışmaları canlı yayın üzerinden takip edildi. İlerleyen saatlerde saldırganın gece kulübünde saklandığı iddiası üzerine polis ekipleri gece kulübüne operasyon düzenledi. Gece kulübünün denizden ve karadan tüm çevresi sarılırken bu esnada yaralıların hastanelere taşınmasına devam edildi.

Vali olay yerinde
İstanbul Valisi Vasip Şahin gece 03.00'de olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Yaklaşık yarım saat sonra Reina'dan çıkan Vali Şahın basın mensuplarına yaptığı açıklamada, biri polis 35 kişinin hayatını kaybettiğini, 40 kişinin ise yaralandığını söyledi.

Bakan Soylu: “39 kişi hayatını kaybetti, teröristi arama çalışmaları devam ediyor”
Olay günü sabahı saat 08.00 sıralarında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gece kulübüne gelerek incelemeler bulundu. Olay yerinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Süleyman Soylu, “39 insanımız hayatını Kaybetti 18'inin kimliği ile belli. Diğerlerinin kimliği ile ilgili tespit çalışmaları devam ediyor. Bir terör saldırısı. 69 kişi hastanelerde tedavi görüyor” dedi. Bakan Soylu saldırıyı bir kişin gerçekleştirdiğini vurguladı.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları Yenibosna'da bulunan Adli Tıp Kurumu'nun önüne akın etti. Olaydan yaralı kurtulanlar ise dehşet anlarını anlattı. Saldırının ardından Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde ilgili bakanlardan brifing aldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine giderek yaralıları ziyaret etti. Aynı dakikalarda Gece kulübünde çalışan güvenlik görevlisi dehşet anlarını anlattı.

Hayat hikayeleri ortaya çıktı
Saldırıda hayatını kaybedenlerin üzücü hayat hikayeleri ortaya çıktı. Düğün hazırlığındaki Mustafa Sezgin Seymen'den geriye nişan fotoğrafları kaldı. İstanbul'a üniversite okumak için gelen Iraklı Jalal Abbas isimli saldırıda hayatını kaybetti. Özel güvenlik görevlisi Hatice Karcılar'da hayatını kaybedenler arasında yer aldı. Güvenlik görevlisi Fatih Çakmak ise 10 Aralık'ta Vodafone Arena yakınlarında düzenlenen saldırıdan kurtulduğu ve Reina saldırısında hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Terör saldırısını gerçekleştiren saldırganın Kuruçeşme'de olduğu şüphelerinin üzerine polis ekipleri harekete geçti, aramalar sonucunda ekipler şüpheli şahsa ulaşamadı. 01.01.2017 saat 15.30 sıralarında polis ekiplerinin gece kulübündeki incelemenin ardından bölgedeki güvenlik kordonu kaldırıldı. Güvenlik kordonunun kaldırılmasının ardından saldırının olduğu noktada hayatını kaybeden 39 kişi için anmalar başladı.

Terör saldırısının hedefi olan gece kulübü, havadan görüntülendi
Saldırının 2'inci günü olay yerinde anmalar devam etti. Saldırıda hayatını kaybeden turistlerin cenazeleri adli tıp kurumundan alınmaya başladı. Suudi Arabistan uyruklu Lubna Ghaznawi'nin otelinden çıkarak gece kulübüne gitme anı güvenlik kameralarına yansıdı. Saldırının yaşandığı ünlü gece kulübü, havadan görüntülendi. Saldırıda hayatını kaybeden Fatih Çakmak, Büşra Kösa , Yunus Görmek son yolculuğuna uğurlandı.

Gözaltılar başladı
İstanbul Emniyetinin çalışmaları sonucu İstanbul'da gece kulübüne yönelik düzenlenen terör saldırısıyla ilgisi olabileceği değerlendirilen 8 kişi gözaltına alındı.
Öte yandan, emniyet yetkilileri tarafından saldırganın fotoğrafları yayınlandı. Bu sırada Fatih Çakmak'ın cenaze törenine katılan Reina'nın sahibi Mehmet Koçarslan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Aynı saatlerde saldırıda yaralanan Lübnan'lılar ülkelerine gitti.

Saldrıgana ait ilk görüntüler İHA tarafından servis edildi
Saldırının 2'inci günü Pazartesi akşamı saat 19.30 sıralarından saldırganın ilk görüntüleri İHA tarafından özel olarak servis edildi. Akşam saat 22.30 sıralarında ise polis ekipleri Zeytinburnu'nda gece kulübü saldırganı için operasyon düzenledi. Aynı dakikalarda saldırgana ait yeni fotoğraflar ortaya çıktı. Saldırının 3'üncü günü tedavisi devam eden yaralı sayısı 32'e düşerken Ortaköy saldırganın selfi görüntüleri ortaya çıktı. Aynı gün saldırı sonrası Reina'nın içinden görüntüler ilk defa ortaya çıktı. Saldırı nedeniyle gözaltına alınanların sayısı ise 14'e yükseldi.

Olayın 4'üncü gününde ise anmalar devam ederken İHA tarafından saldırgana ait yeni görüntülere ulaşıldı. Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren zanlının saldırıdan 10 saat önce Başakşehir'de bir markete geldiği ortaya çıktı. Saldırganın yılbaşına kısa bir süre kala Zeytinburnu'ndaki evinden çıkış anına ait görüntüler ortaya çıktı. Zeytinburnu'nda sokakta sırtında çantayla yavaş yavaş yürüdüğü anların farklı açılardan görüntüleri İHA tarafından servis edildi. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

Açlık ve yoksulluk sınırını açıklandı

Açlık ve yoksulluk sınırını açıklandı

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından her ay düzenli olarak yapılan açlık-yoksulluk araştırması sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre Aralık ayında Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 546,794 TL, yoksulluk sınırı ise 4 bin 369,836 TL olarak tespit edildi. Yapılan araştırmaya göre Aralık ayında Kasım ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 3,27’lik bir artış yaşandı. Aralık ayında en fazla artış yüzde 60,01’le patlıcan, yüzde 53,14 artışla yumurta, yüzde 34,71 artışla kabak, yüzde 28,29 artışla yeşil soğan, yüzde 26,89 artışla sivri biber, yüzde 22,03 artışla salatalıkta yaşandı. Göze çarpan en büyük düşüşler ise yüzde 16,64 azalışla portakal, yüzde 7,93 azalışla limon, yüzde 5,79 azalışla karnabahar, yüzde 5,74 azalışla kivi madde fiyatlarında yaşandı. Aydınlanmada ise Aralık ayında Kasım ayına göre değişim olmadı.

Ulaşım, eğitim ve haberleşme pahalandı
Ulaşım madde fiyatlarında yüzde 1,10’luk bir artış olduğu belirlendi. Kasım ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 6,06 artışla mazot, yüzde 5,41 artışla benzin fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte ulaşım madde fiyatlarında yüzde 4,19 azalışla şehirlerarası otobüs ücreti, yüzde 0,1 azalışla şehir içi nakliye ücreti madde fiyatlarında düşüş olduğu tespit edildi.
Eğitim-kültür madde fiyatlarında yüzde 1,37’lik bir artış oldu. Eğitim-kültür madde fiyatlarında Kasım ayına göre değişimin yüzde 8,16 artışla umreye gidiş ücreti, yüzde 6,26 artışla fotoğraf makinesi, yüzde 5,11 artışla spor müsabakalarına giriş ücreti madde fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte eğitim-kültür madde fiyatlarında yüzde 2,59 azalışla çocuk kitapları, yüzde 0,21 azalışla edebi kitaplar madde fiyatlarında düşüş yaşandı. Aralık ayında Kasım ayına göre haberleşme madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,10’luk bir artış olarak yansıdı. Haberleşme madde fiyatlarında Kasım ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 2,03 artışla telefon yedek parçaları ücreti madde fiyatında olduğu gözlendi. Bununla birlikte haberleşme madde fiyatlarında Kasım ayına göre telefon ekipmanlarında yüzde 1,25 azalış oldu.

Giyim ucuzladı
Aralık ayında Kasım ayına göre giyim fiyatlarında ise ortalama yüzde 1,85’lik bir düşüş gözlendi. Giyim madde fiyatlarında Kasım ayına göre en göze çarpan değişimler yüzde 4,11 artışla iç çamaşırı, yüzde 3,81 artışla pamuklu kumaş, yüzde 2,15 artışla karışım kumaşlar, yüzde 1,73 artışla kadın çizmesi madde fiyatlarında oldu. Bununla birlikte giyim madde fiyatlarında Kasım ayına göre yüzde 8,72 azalışla kadın gömleği, yüzde 7,56 azalışla kadın ceketi, yüzde 7,37 azalışla çocuk kazağı, yüzde 7,15 azalışla hırka, yüzde 5,83 azalışla elbise fiyatlarında düşüş oldu. Aralık ayında Kasım ayına göre ısınma madde fiyatlarında ortalama yüzde 0,39’luk bir artış, Aralık ayında Kasım ayına göre barınma madde fiyatlarında ortalama yüzde 0,67’lik bir artış belirlendi.

Sağlık ve kişisel temizlik madde fiyatlarında artış yaşandı
Aralık ayında Kasım ayına göre sağlık madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,39’luk bir artış olarak gözlenirken, en göze çarpan değişimlerin yüzde 1,14 artışla normal doğum ücreti; yüzde 0,18 azalışla ilaçlar madde fiyatlarında olduğu gözlendi. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında yüzde 1,45’lik bir artış gözlendi. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Kasım ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 8,06 artışla sabun, yüzde 3,26 artışla traş malzemeleri madde fiyatlarında olduğu tespit edildi. Bununla birlikte kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında yüzde 0,5 azalışla elektrikli saç bakım aletleri madde fiyatında düşüş olduğu tespit edildi. Çevre ve su madde fiyatlarında yüzde 1,14’lük bir artış yaşandı. Çevre ve su madde fiyatlarında Kasım ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 3,29 artışla pencere (PVC) madde fiyatında olduğu gözlendi. 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur

ABD ordusunda başörtüsü ve sakal izni

ABD ordusunda başörtüsü ve sakal izni

ABD Kara Kuvvetlerinde askerlerin dini nedenlerden sakal bırakmaları ve başörtüsü takmalarına olanak sağlayacak düzenleme yapıldı. Dini nedenlerle sakal bırakmak ya da başörtüsü takmak daha önce sekreterlik düzeyinde verilen izin kapsamında yapılırken, Hava Kuvvetleri Sekreteri Eric Fanning tarafından hazırlanan düzenlemeyle komutanların iznine tabi tutulacak.

Milletvekili üyesi Joe Crowley, düzenlemeyi memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Bu önemli bir ilerleme ancak yalnızca Sih-Amerikan toplumu için değil. Sih-Amerikan toplumu ülkelerini seviyor ve ülkelerine hizmet için eşit şans istiyor. Bugün yapılan duyuru buna yardımcı olacak” dedi.

Geçtiğimiz hafta New York Polis Teşkilatında görev yapan Sih ve diğer polis memurları için üniforma değişikliğine gidilmiş ve Sih polislerin mesai saatlerinde başlarına başörtüsü takmasına ve sakal bırakmasına izin verilmişti.
 

sizlere dogruhaberler2016.blogspot.com farkıyla sunulmuştur